Tirebolu’nun Şenyuva köyündeki Garigen Tepesi’nde yöre halkı, sivil toplum kuruluşları, siyasi parti temsilcileri ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirilen eylemde konuşan CHP Giresun İl Başkanı Şenyürek, “Vahşi madenciliğe karşı topyekün sesimizi yükselterek maden firmalarına ‘dur’ deyip geleceğimizi korumamız mümkündür” dedi.
“VAHŞİ MADENCİLİK EKOKIRIM SUÇUDUR”
Şenyürek yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı; “Şanlı bir tarihi geçmişe sahip olan Harşit Vadisi Savunması, düşmana geçit vermedi fakat maalesef günümüzde yerli işbirlikçiler sayesinde bu topraklar maden şirketleri tarafından işgal edilip, talan edilmektedir. Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana devletimizin ilgili kurumları birçok unsuru gözeterek dengeli ve sürdürülebilir bir maden politikası uygulamıştır. Fakat mevcut iktidar, birçok alanda olduğu gibi kanunlarda yapılan değişikliklerle canlı ve çevre yaşamı açısından kritik öneme sahip değerleri hiçe sayarak ülkemizin tüm yeraltı kaynaklarını yabancı ve yandaş şirketlere peşkeş çekmiştir. AKP iktidarı öncesi 79 yıllık dönemde verilen maden ruhsatı sayısı 1186 iken, son 15 yılda 386 bin yeni maden ruhsatı verilerek yurdumuzun dört bir yanında havamız, suyumuz, toprağımız, insanımız zehirlenmeye, açık bir ‘Ekokırım Suçu’ işlenmeye başlanmıştır. Vahşi madencilik Türkiye’nin birçok yerini tehdit eden büyük bir sorundur. Madenlerin kontrolsüz ve yasadışı bir şekilde işletilmesi toprağa, suya, havaya büyük zarar vermekte, maden atık alanlarının genişletilmesi bu sorunu daha da derinleştirmektedir. Maden faaliyetleri için orman alanlarının tahrip edilmesi bölgenin biyolojik çeşitliliğini tehdit etmekte, tarım ve turizm gibi yöresel geçim kaynaklarımıza zarar vermektedir. Maalesef ders almaktan imtina eden bir toplumuz. Hepimizin bildiği gibi çok yakın bir zamanda Erzincan İliç’te yaşanan facia, vahşi madenciliğin ne tür sorunlara yol açabileceğinin acı bir örneğidir. Bu faciada birçok insan hayatını kaybetmiş, bölgede büyük bir çevre felaketi yaşanmıştır. Buna benzer bir facia yine Şebinkarahisar ilçemizde de yaşanmıştır. Buradan bir kez daha sesleniyoruz. Köylerimizi ve çevremizi korumak için hepimize görev düşmektedir. Sesimizi yükselterek ve ancak birlikte hareket ederek geleceğimizi kurtarmamız mümkündür.”
