İki “15 Ağustos”

Farkında mısınız, 20 Temmuz gibi 15 Ağustos da bu yıl unutuldu.

Sanki Kıbrıs’ta Birinci ve İkinci Harekâtı BM Barış Gücü askerleri yapmıştı, bizimle hiç ilgisi yoktu.

Yazılı ve görsel basında tek satır, tek kelâm yoktu, hiçbir ilde Atatürk Anıtı önünde sivil-asker “protokol”un katıldığı tören yapılmadı.

Neden yapılmadı, ne yahut neler unutturulmak isteniyor?

Oysa o tarihte, o gün Türk askeri ve Mücahitler savaşta idi.

Savaşıyorlar, şehitler veriyorlardı…

Çıkarma Plajı’nda tankında şehit olan Yüzbaşı Ramiz Turan, Ankara’da Bölük Komutanım idi.

Aynı yerde şehit olan Binbaşı Karaoğlanoğlu, Harbiye’de Tabur Komutan Yardımcı’m idi.

Ben 49 yıldır her 13 Ağustos gecesi rüyamda Kıbrıs’a çıkarım.

14 Ağustos’ta Serdarlı-Magosa güzergâhındayımdır, 15 Ağustos’ta da Magosa surlarına ulaşır, “Othello” Burcu’nu görürüm.

16 Ağustos’ta Magosa’nın “Mağusa” olduğunu öğrenirim.

Zaten sonrasında da Mağusa “Gazi Mağusa” olur.

Bu “ilk” 15 Ağustos.

İkincisi “Meryem Ana’nın göğe yükselişi”.

Heybeli’nin Kara düşünceli papazı Barthalemeos, hem de Trabzon’un fethinin yıldönümü ile aynı güne rastlatacak şekilde ve güya Rus ve Ukraynalı katılımcılarla beraber Sümela’da âyin yaptı.

Oysa Rus Ortodoks kilisesi, Heybeli’yi tanımadığını çok önceden beyan etmişti.

Diyor ki, “Ben ekümenik”im. Eşitler arasında birinci. Dünya Ortodokslarının ruhani lideriyim”.

Bu Lozan’a aykırıdır.

Lozan’a göre sadece Türkiye’deki Rum Ortodokslarının başıdır.

Hele Türk Ortodoksların hiç değil.

Türkiye acaba onun ekümenik sıfatına göz yumarak dünya Ortodokslarını mı etki alanına almak istiyor.

Yoksa papaz mı Türkiye’yi kullanıyor?