Şemsi Bayraktar: Yüksek rakımlı alanlarda zarar %100’e ulaştı

Beraberindeki heyetle birlikte bölgeyi ziyaret eden Bayraktar, üreticilerle bir araya geldi ve tespit edilen hasara dair açıklamalarda bulundu.

Bayraktar, özellikle yüksek rakımlı bölgelerde fındık bahçelerinde meydana gelen zararın yüzde 70 ila yüzde 100 arasında değiştiğini belirtti. Son yıllarda iklim değişikliğinin Türkiye’de tarımsal üretimi ciddi anlamda olumsuz etkilediğini vurgulayan Bayraktar, “Yaklaşık 20 vilayetimizi gezdik ve doğal afetten zarar gören bahçelerde incelemeler yaptık. 11 Nisan’da yağan kar yağışı ve ardından gelen don, ne yazık ki tekrar bahçelerimize çok ciddi zarar verdi” dedi.

65 İLDE MEYVE BAHÇELERİ DON FELAKETİNDEN ETKİLENDİ
Bayraktar, Türkiye genelinde meyve üreticilerinin büyük bölümünün bu felaketten etkilendiğini vurgulayarak, “Oda başkanlarımızla yaptığımız çalışmalar neticesinde 65 ilimizdeki meyve bahçelerinin don felaketinden zarar gördüğünü tespit ettik. Son 30 yılın en düşük sıcaklık değerleriyle karşılaştık. Eksi 20 derecelere kadar düşen sıcaklıklar, bağlarımızın ve meyve bahçelerimizin dayanmasını imkânsız hale getirdi” ifadelerini kullandı.

FINDIK REKOLTESİ BEKLENTİLERİN ALTINDA OLACAK
Zirai donun fındık üretimine etkisi hakkında da konuşan Bayraktar, fındığın Türkiye açısından stratejik bir ürün olduğunun altını çizdi. “Fındık, yıllık yaklaşık 2 milyar 350 milyon dolarlık ihracat geliri sağlayan çok kıymetli bir ürün. Üstelik ithalat yapmadan ihracatını gerçekleştirdiğimiz tek tarım ürünüdür. Ancak bu yıl don felaketi ve kahverengi kokarca zararlısının etkisiyle rekoltenin beklentilerin oldukça altında kalacağını öngörüyoruz” dedi.

“ÜRETİCİ PARA KAZANAMAYACAK”
Bayraktar, zarar gören üreticilerin bu sezon gelir elde etmelerinin mümkün olmadığını belirtti. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılması planlanan yardımları olumlu bulduklarını ancak yardımların zamanında yapılmasının son derece önemli olduğunu söyledi. “Bu bahçelerden artık üreticimizin bu sene para kazanması mümkün değil. Dolayısıyla kazanç elde edemeyen üreticinin bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarını ödemesi de mümkün değil. Bu nedenle desteklerin gecikmeden ulaştırılması, borçların ise yapılandırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

YENİ KREDİ İMKANLARI SAĞLANMALI
Ayrıca üreticilerin, içinde bulundukları zor koşullar nedeniyle yeni kredi imkânlarına ihtiyaç duyduğunu dile getiren Bayraktar, “Üreticimiz bankalara gittiğinde yeni kredi açılabilmeli. Bu, tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliği açısından hayati bir adımdır” diyerek, finansman erişiminin kolaylaştırılması gerektiğini vurguladı.

TARIMDA GENÇ NÜFUS TEHLİKEDE
Konuşmasının sonunda tarım nüfusundaki yaşlanmaya dikkat çeken Bayraktar, gençlerin tarıma ilgisinin azaldığını ve bu durumun ciddi bir risk oluşturduğunu söyledi. “Üreticiyi tarlasında, bahçesinde, toprağında tutmak zorundayız. Gençlerimiz para kazanamadıkça tarımdan uzaklaşıyor. 18-32 yaş aralığındaki genç nüfusun tarımdaki oranı yüzde 5’lere kadar düşmüş durumda. Tarım nüfusu yaşlanıyor, ortalama yaş 59’a geriledi. Bu yıl 60’a düşeceği öngörülüyor. Bugün Afganlılar ve Suriyeliler tarımda bazı ihtiyaçlarımızı karşılıyor; ama onlar ülkelerine döndüğünde bu alanları kim dolduracak? Genç nüfusa şiddetle ihtiyacımız var” diyerek uyarılarını yineledi.