Ülke soyuluyor, yağmalanıyor

Devletin 80 yıllık kazanımları, fabrikaları, tesisleri yandaşlara satılarak peşkeş çekildi, sonra da satılan fabrikaların ürettiklerini yandaş firmalar ithal ederek devasa servet sahibi oldular.

Üretim ve sanayi sektörü özellikle zayıflatılarak hizmet sektörüne ağırlık verildi, insanlar daha çok masa başlarında iş buldu. Üretim, sanayi gelişemedi.

Sanata, bilime, eğitime, mühendisliğe, teknolojiye önem verilmedi, her tarafa imam hatip okulları açıldı, diyanet, cemaat ve tarikatlar güçlendirildi.

Cumhuriyet ve Atatürk’ten intikam almak isteyen, “Keşke Yunan galip gelseydi” diyen hilafetçinin müritleri devlet ve hükümet kademelerine yerleştirildi, desteklendi.

“Milliyetçiliği ayaklar altına aldık” diyen zat, milliyetçiğin sahipliğine soyunmuş zatı kapısına bekçi olarak dikti.

ABD’nin Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de Kürdistan devleti kurabilmesi için Kürt olmayan Suriyeliler ülkemize özellikle getirilerek ülkenin demografik yapısı bozuldu..

Cari açık her ay rekorlar düzeyinde açık verdi.

Tarım ve hayvancılık bitirildi, ithalata mecbur bırakıldık.

Dünyanın en büyük uyuşturucu ticareti ve nakliyesinin yapıldığı ülke olduk.. Dünya mafyası ülkemize yerleşti. Oligarkların sayısı çoğaldı.

Barzani’nin Iraktan çaldığı kaçak petrol ticaretinden cumhurbaşkanının çocukları ve damatları köşe oldu. Devasa tanker filosu sahibi oldular

Bir liralık işi 6 liraya beşli çetelere yaptırılan köprü yol, havalimanı, tünel gibi balı ihalelerden 5 lira tepedeki yöneticilere dağıtıldı. Sonrada halk, “çalıyorlar ama yapıyorlar” lafına alıştırıldı.

Yani iktidardakiler, halkı, milleti değil, kendi cepleri için devleti kullandılar.

Tüm bu kanunsuz ahlaksız işlerin yani yolsuzluğun hırsızlığın gayrı yasal faaliyetlerin rahat bir şekilde organize edilebilmesi için devletin tüm kurumlarını tehdit, şantajla veya makam verilerek ele geçirdiler, devleti kendi ceplerine hizmetçi ve bekçi yaptılar.

Yargı, adalet, denetim ve kontrol mekanizmasını yok ettiler.

Silahlı kuvvetler, emniyet güçleri etkisiz hale getirildi, Silahlı karanlık güç Sadat ve Hizbullah kendilerini korumak için beslendi.

Eroin ticareti için PKK ile işbirliği yapıldı.

Toplumu, senci benci diye cephelere ayırıp, birbirilerine düşman hale getirdiler.

Ahlak bir defa bozuldu mu, yerini iftira, yalan, takiyye ve düzenbazlık aldı ve bu durum toplumun her alanına ve her kesimine sirayet etti

Herkes siyasi yöneticilerinden örnek alarak kendi menfaatine göre birbirine kazık atmaya, birbirine yalan söylemeye ve dolandırmaya başladı. Yani artık her şey mubah hale geldi.

Yani saygı, sevgi, hoşgörü, ahlak, yardımlaşma, işbirliği bilhassa bitirildi.

Çoğunluğu sorgulamayan, uyuşuk, tepkisiz, biata alıştırılmış, önüne bir parça lokma atsan “Reise şükür” diyen, reise muhtaç bir toplum haline getirildi.

TOPLUM OLARAK YAPILAN TÜM BU KARANLIK, KİRLİ, GAYRI YASAL FAALİYETLERDEN, AHLAKSIZLIKTAN, YALAN, DOLAN, PUSU VE KUMPASLARDAN, PİSLİK SAÇAN AĞIZLARDAN KURTULMAK İSTİYORSAK, 14 MAYIS SEÇİMLERİNDE BU İKTİDARA BAY BAY DENİLMESİ GEREKMEKTEDİR.

500 Milyar dolar kara para birilerin cebine girerken, sen o birilerini hala alkışlıyorsan, önce kendini bir sorgula!

(Bu arada; Aysun Kayacı’yı çok seviyorum)