Bütün kirli hesaplar Türk’ü yok etmek üzerine kurulu!

Bütün kirli hesap ve plânlar;

Türk’ü yok etmek,

Türk’ü Anadolu’dan kovmak,

Türk’e ait ne varsa bu coğrafyadan silmek,

Türk’ü aç ve açıkta, çıplak ve sefil bırakmak,

Türk’ü süründürüp aşağılamak üzere kurulu.

Ve yine bütün hesaplar;

Türk’ten 1071 Malâzgirt’in, 1453 İstanbul’un fethinin, Çanakkale’nin, dahası 9 Eylül 1922’nin intikamını almak üzere kurulu.

Şu veya bu bahane ile kesilen her zeytin ağacı bile Yörükleri aç bırakmak ve Türk’ten intikam almak içindir.

Hayvancılığın yok edilmesi,

Tarım alanlarının imâra açılması,

Eğitim ve adâlet sisteminin çökertilmesi,

Ahlâki değerlerin ve âile yapısının çürütülmesi,

Ne olduğu belirsiz 20 Milyon yabancının ülkemize sokulması…

Bütün bunlar sinsi bir plân dâhilinde kendi vatanında Türk’e hayat hakkı tanımamak için tezgâlanmaktadır.

Bütün bunlar yapılırken, BEYNİ KÜÇÜK, CİDDİYETSİZ muhalefet ne yapar?

Yine, Türk bu topraklardan sökülüp atılmak için her türlü kahpelik hız kazanmışken Türk milleti ne yapar?

Özgür Özel mi,

Meral Akşener mi,

Ve bunların gayesiz, hedefsiz, meselesiz, mesnetsiz Milletvekilleri mi karşı koyacak bu amansız ve acımasız saldırılara?

Erbakan,

Babacan,

Davutoğlu,

Karamollaoğlu…

Bunların topunu tartsanız gram bile gelmez.

TÜRK MİLLETİ!

Seni yine senin azmin, kararlılığın ve gayretin kurtaracaktır!

Bil ki, seçip bel bağladıklarından sana fayda yok, tamamı senin CELLÂDINDIR!

Çekişimizin ve çöküşümüzün yegâne sebebi, Türklük ülküsünden ve İslâm’ın ‘’Sıratı müstakim’’ denilen aydınlık ana caddesinden ayrılarak, küfrün ve şirkin karanlık çıkmaz ara sokaklarına sapmış olmamızdır.

Şeytâni heves ve arzularla nefsimizin esiri olup hızla büyük bir zillete doğru sürüklenmekteyiz!

Bizi çöküşe götüren bu zilletten kurtularak ayakta ve hayatta kalabilmemizin yegâne yolu; ilâhi şifrelerle genlerimize kodlanmış olan TÜRKLÜK MAĞMASINI İslâm imanı ve tarih şuuru ile tekrar ısıtıp harekete geçirerek aslımıza rücu etmemiz ve yaradılış gayemizde ki hikmetlere sarılmakla, daha açık bir ifadeyle ALLAH’IN İPİNE yapışmakla ancak mümkündür!

İman,

İnat,

Gayret….

Millet mevhumunu ve Allah’ı reddeden ideolojileri benimsemek ve bu ideolojilerin tutsağı durumundaki siyâsi liderlere, parti ve benzeri kuruluşlara destek olmak; zillet, illet, kavga, niza ve yok oluştur!

BUGÜN;

Liderler,

Seçilmişler,

Atanmışlar,

İdeologlar,

Aydınlar,

İlâhiyatçılar ve Diyanet olmak üzere tamamı birden ihanete varan büyük bir gaflet içerisindeler!

Haram revaçta!

Helâle bakan yok!

Ne doyan, ne şükreden var!

Ne acıdır ki, artık CUMA HUTBELERİNDE bile haramdan, kul hakkı yemeden, devletin hazinesine el uzatılmaktan, zina ve ahlâksızlıklardan, Türk’ün kahramanlarından, kurtuluş ve kuruluş günlerimizden tek kelime olsun bahsedilmez oldu!

Bu sebeple, hutbede yazılı olan şehitlerimize dua kısmını okumadan atlayan câmi İmamına haddini bildiren Diyarbakır Kup Kaymakamı BURAK AKELLERİ kutluyor, haber proğramlarında Kaymakama saldıran YAVŞAK SPİKERLER ise lânetliyorum. Ben de aynısını, bir 30 Ağustos’ta Atatürk ve Alparslan’ın ismini anmayan İmam Efendiye yapmıştım.

İnsanlıktan sıyrıldık,

İslâm’a sırtımızı çevirdik,

Türklüğümüzü unuttuk,

Makama, rütbeye, dünyalık menfaate meyledip kör siyâsetin kurbanı olduk. Ruhuyla, kanıyla, inancı ve fikriyatıyla bizden olmayan siyasetçilere biat ederek onların topaçları durumuna düştük.

EY TÜRK!

TİTRE VE KENDİNE DÖN!

Aşırı şikâyet edilmem dolaysıyla Fesbuk sayfa akışımı yavaşlatarak az sayıda okunmamı sağlıyor.