Zihniyet hortlaması

BUGÜN DÜNÜN AYNISINI YAŞIYORUZ

“Dün Türk çocukları üç kıt’ada ki kan ve barut kokan cephelerde savaşırken, dönme ve devşirmeler Boğaziçi meyhanelerinde kafayı tütsüleyip, Rum dilberlerine veya Frenk asıllı yosmalara şiir yazıyorlardı lâkin zaferi Türkler kazanınca da ganimetten pay kapmak için en ön sırada saf tutarlardı’’ diye yazmıştı yıllar önce rahmetli Necdet Sevinç Ağabeyimiz.

YA SAVAŞI KAYBEDERSEK?

İşte o zaman hangi mekân veya makamda bulunuyorlarsa, ardı ardına ”kendilerinin aslında Türk olmadıklarını” açıklamaya başlarlardı.

Bu açıklamaları aynı zamanda, düşmanla veya yerli işbirlikçisiyle çalışabileceklerine dair sinyal gönderme anlamına gelirdi.

Açıkçası düşmana ‘’Bizler şerefsiz, namussuz ve kahpeyiz, sizinle her türlü şekilde beraber olabiliriz’’ demek isterlerdi.

BU DÖNEKLERDEN BİRİ DE RIZA TEVFİK’TİR.

Rıza Tevfik, Türk Ordusunun cephelerde mağlup olacağını hissedince ”Ben artık Türklükten istifa ettim’’ deme zilletine düşerek, daha sonraları ise Sevr’i imzalamaktan sıkılmayacaktır!

Türk değilim,

Türklükten istifa ettim,

Türk’ün kılıcından başka övünecek nesi var,

Hala İstanbul’da oturabiliyorsanız, bunu büyük devletlerin size değil, İslâm âlemine duyduğu saygıya(!) borçlusunuz diyebilecek kadar küstahlaşan Rıza Tevfik gibiler günümüz Türkiye’sinde öylesine çoğaldılar ki, hangi televizyonu açsanız, hangi gazeteyi alsanız, hangi siyâsi sahaya baksanız, hangi meydan konuşmasını dinleseniz bu gibi dönme devşirme kalıntılarıyla karşılaşırsınız.

Günümüzdeki kan özürlüler ise, geçmişin hainleriyle tıpatıp örtüşen sözler söylerler ve derler ki;

Andımız okunmasın,

Türklüğü ayağımın altına aldım,

T.C, resmi tâbelâlara yazılmamalı,

Türk ismi Anayasadan kaldırılmalı,

AKP sayesinde Türlük’ten kurtulduk,

Türk dediğin 36 etnik kökenden biridir,

Türk değil Türkiyeli demek daha güzel,

‘‘Ne mutlu Türk’üm diyene’’ sözü her yerden silinmelidir….

Günümüz Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı yeni ders müfredatına bakınca, ilk aklıma gelen; Rıza Tevfik’in Türklüğü reddettiği o günlerde Maarif Nazırı Fahrettin Rumbeyoğlu’nun da okul kitaplarından Türk kelimesinin çıkarılmasını istemesi hadisesidir.

Dün ve bugün, ne kadar da örtüşüyor!

Bugün de Rıza Tevfik gibi Türklüğü reddeden birileri var!

Yine bugün Türklüğü müfredatta yok sayan yaratıklar var!

Dünden farklı bir şey yok!

Farklı olan tek şey, Rıza Tevfik ve Fahrettin Rumbeyoğlu gibi Türk düşmanı döneklerin daha da artmış, semirmiş ve yümsek yümsek yerlerde sayıca çoğalmış olmalarıdır ki bu bir zihniyet hortlamasıdır.