Çalışma koşulları, hizmet sektörü çalışanlarının sağlığını tehdit ediyor

Hizmet sektörü çalışanları, iş hayatının zorlukları nedeniyle çeşitli fiziksel ve ruhsal sağlık sorunlarıyla karşılaşmaktadır. Beslenme bozuklukları, fiziksel aktivite eksiklikleri, kas-eklem ağrıları ve depresyon gibi sorunlar, çalışanların yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, çalışanların sağlıklı yaşam biçimi davranışları kazanarak bu sorunların önüne geçilmesi büyük önem taşımaktadır.

Çalışma koşulları, hizmet sektörü çalışanlarının sağlığını tehdit ediyor
Tekil Yazı Reklamı - 1 (Geniş Resimli Tekil Sayfa Şablonu için - Masaüstü) 728x90 piksel

Sağlıklı bir yaşam, bireylerin sağlığını, ekonomik büyümeyi ve toplumsal üretkenliği etkilemektedir. Çalışanlar, toplumun büyük bir kısmını oluşturur ve sağlıkları, genel sağlığı doğrudan etkilemektedir. İş hayatı, sağlıklı davranışların yanı sıra olumsuz alışkanlıklara da yol açabilmektedir. Sağlık davranışları, bireylerin sağlıklarını korumaya yönelik bilinçli eylemleridir, sağlıklı yaşam biçimi ise hastalıkları önlemeye yönelik tüm faaliyetleri kapsamaktadır. Çalışanların sağlığı, kişisel özelliklerinin yanı sıra, çalışma ortamlarının fiziksel ve ruhsal etkilerinden de etkilenmektedir.

HİZMET SEKTÖRÜ ÇALIŞANLARININ SAĞLIK SORUNLARI DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR

Giresun Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Ayla Hendekçi’nin “Hizmet Sektörü Çalışanlarının Yaşadığı Sağlık Sorunları ve Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları” adlı çalışmada, hizmet sektöründe çalışan bireylerin yaşadıkları sağlık sorunları ve sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Çalışma, Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki bir ilçe merkezinde, Aralık 2019- Şubat 2020 tarihleri arasında yapılmaktadır. Araştırmada örneklem, küme örnekleme yöntemiyle belirlenmiş olup, 102 kişiyle tamamlanmaktadır. Araştırma, çalışanların sağlık sorunları ve yaşam alışkanlıkları üzerine önemli veriler sunmaktadır. Araştırmaya katılan çalışanların ortalama yaşı 34,6 olarak hesaplanmakta ve ortalama 9,85 yıl deneyime sahip oldukları görülmektedir. Çalışanların %69,6’sını erkekler, %30,4’ünü kadınlar oluşturmaktadır. Ayrıca, çalışanların %76,5’inin evli olduğu bilgisi paylaşılmaktadır. Eğitim düzeyi açısından incelendiğinde ise çalışanların %54,9’unun lise mezunu olduğu ortaya çıkmaktadır. Katılımcıların %95,1’inin gündüz çalıştığı, %61,8’inin ise günde 8 saatten az çalıştığı tespit edilmektedir. Çalışanların %68,6’sı iş yerleriyle ilgili eğitim almış görünmektedir. İş yükünü yoğun algılayanların oranı %63,7 olarak açıklanmaktadır. İş yoğunluğuna rağmen çalışanların %84,3’ünün işinden memnun olduğu belirtilmektedir.

ÇALIŞANLARIN YAŞADIĞI SORUNLARDA STRES VE YORGUNLUK ÖNE ÇIKMAKTADIR

Araştırmaya katılan hizmet sektörü çalışanlarının %75,5’i sağlık durumlarını iyi olarak değerlendirmektedir. Katılımcıların %93,1’i kronik hastalık yaşamadığını belirtirken, %49’u sigara içmektedir ve %46,1’i aşırı kiloludur. Çalışanların %70,6’sı stres, %68,6’sı ise yorgunluk yaşamaktadır. Moral bozukluğu yaşayanların oranı %39,2, tükenmişlik hissi taşıyanların oranı ise %18,6’dır. Çalışanların %35,3’ü serbest zamanlarını değerlendirme konusunda sıkıntı yaşamakta, %34,3’ü ise zaman yetersizliği nedeniyle iş dışı aktivitelere vakit ayıramamaktadır. Ayrıca, %26,5’i uykusuzluk çekmektedir ve %25,5’i çalışma hayatına dair çeşitli sorunlar yaşamaktadır. Araştırma, çalışanların fiziksel aktiviteye yeterince zaman ayırmadığını, ancak manevi gelişime daha fazla odaklandıklarını göstermektedir. Stres, yorgunluk ve aşırı kilo gibi sorunlar, sağlıklarını olumsuz etkileyerek, iş memnuniyeti ile sağlık arasında pozitif bir ilişki olduğu görülmektedir. Bu durum, işyeri ortamlarının iyileştirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

ÇALIŞANLARIN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARINA ÖNEM VERİLMEMEKTEDİR

Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi’nde yayınlanan çalışmada elde edilen bulgular, çalışanların sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının orta düzeyde olduğunu göstermektedir. Ancak, çalışanların bazı fiziksel ve psikolojik sorunları olduğu gözlemlenmektedir. Toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesinde mevcut durumun değerlendirilmesi ve uygun sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının kazandırılması önemlidir. Halk sağlığı hemşirelerinin görevi, çalışanların sağlıklı davranışlar kazanmasına yardımcı olmak ve sağlık durumlarını değerlendirerek gerekli önlemleri almaktır. Toplumda önemli bir yer tutan çalışanların multidisipliner bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Araştırmada, çalışan sağlığına yönelik yapılan çalışmaların çoğunlukla meslek hastalıkları, iş kazaları, fiziksel aktivite eksiklikleri ve sağlıklı beslenme gibi konularda yoğunlaştığı, ancak sağlıklı yaşam biçimi davranışları ve sürdürülebilirliği üzerine yapılan çalışmaların az olduğu görülmektedir. Hizmet sektörü çalışanlarıyla yapılan benzer çalışmaların artırılması ve kanıt temelli araştırmalara ağırlık verilmesi önerilmektedir. (Bilimin Kamusal İletişimi (bil-ki) TÜBİTAK 1001, proje no:123KO63)

MUHABİR: SİNEM KAYA

Tekil Yazı Reklamı - Alt – Masaüstü 336x280 piksel