Diyabetli hastaların yarısından çoğunun doktorun verdiği tedavinin yanında geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını da denedikleri ve bu durumu doktorlarından sakladıkları belirlendi.
HABER: BERFİN KOÇA
Diyabetli hastalar üzerinde yapılan araştırmaya göre hastaların önemli bir kısmı tıbbi tedavinin yanı sıra geleneksel veya tamamlayıcı tıp uygulamalarını deniyor. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nermin Ersoy, Dr. Öğretim Üyesi Yasemin Koçer Tulgar, Dr. Gülten Çevik Nasırlıer ve Uzman Hemşire Yeliz Demirhan’in diyabetli hastalar üzerinde yaptığı araştırmanın sonuçları Türk Diyabet Hemşireliği Dergisi’nde yayınlandı. Buna göre diyabetli kişiler, hastalığa iyi geldiğini düşünerek bitki ve bitkisel karışımlar, hayvansal ürünler, hacamat, sülük ve şifalı sular gibi geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını denemeyi tercih ediyor. Ancak tıbbi yöntemleri yetersiz bulan ya da bu yöntemleri geleneksel ya da tamamlayıcı tıp gibi yöntemlerle desteklemek isteyen kişiler, hastalığın tedavisinde telafi edilemeyecek sonuçlarla karşılaşabiliyor.
DOKTORDAN SAKLIYORLAR
Araştırmaya katılan diyabet hastalarının yüzde 95.2’sinin geleneksel ve tamamlayıcı tedavi yöntemlerinden haberdar oldukları, yüzde 66.9’unun ise doktorun önerdiği tedavinin yanı sıra bu tedavi yöntemlerini de kullandıkları ancak bunu doktor veya diğer sağlık personeli ile paylaşmaktan çekindikleri belirlendi.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Diyabet Polikliniğinde yüz yüze anket yöntemiyle 124 hastanın katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada hastalar, sağlık personelinin bu konuyu olumsuz karşılayacağını düşündükleri için paylaşmamayı tercih ettiklerini ifade ettiler. Televizyon, internet veya çevrelerindeki kişilerden geleneksel ve tamamlayıcı tedavi yöntemleriyle ilgili bilgi edindiklerini söyleyen hastaların verdikleri tarifler ve kullanım şekilleri arasında önemli farklılıklar olduğu ortaya çıktı.
“İleri Düzey Araştırmalar Yapılmalı”
Hastaların güvenilir olmayan kaynaklardan edindikleri bilgilerle çeşitli bitki karışımları, hayvansal ürünler, sülük veya hacamat tedavisine yönelmelerinin riskli olduğunu kaydedildi. Doktor ve hemşirelerin önyargısız bir şekilde hasta öykü formlarında bu uygulamaları kullanıp kullanmadıklarını sorgulaması, değerlendirmesi ve uygun danışmanlığı sağlaması gerektiğini belirten araştırmacılar şu önerilerde bulundu:
“Doktor ve hemşirelerin önyargısız bir şekilde hasta öykü formlarında bu uygulamaları kullanım durumunu sorgulaması, değerlendirmesi ve uygun danışmanlığı sağlaması gerektiği kanaatindeyiz. Bunun için de hekim ve hemşirelerin, özellikle de diyabetli hastalarla sürekli iletişim halinde olan diyabet hemşirelerinin geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarına ilişkin eğitim almasını önermekteyiz. Böylece hem bilimsel bilgi hastalara doğru merciler tarafından ulaşacak, hem de hastaların daha güvenli ve kontrollü bir şekilde takipleri yapılabilecektir. Televizyon, internet gibi iletişim araçlarında konunun uzmanları tarafından aydınlatıcı ve kontrolsüz kullanıma karşı uyarıcı programlara yer verilmesinin faydalı olacağını düşünmekteyiz. Ayrıca bu uygulamaların gerçekten faydalı olup olmadığı, kullanım şekli, dozu ve kontrendikasyonlarının belirlenmesi için ileri düzey araştırmaların yapılması gerekmektedir.” (Bilimin Kamusal İletişimi (bil-ki) TÜBİTAK 1001, proje no: 123K063)
MAKALENİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ