Giresun’u tanımadan Antalya’dan Giresun’a ders vermeye çalıştı

Ak Partiye yakınlığı ile bilinen Eğitim-Bir-Sen tarafından Giresun’da düzenlenen “Diriliş Ruhuyla Bir Davayı Kuşanmak” konulu konferansa katılan Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Bedia Koçakoğlu, bilimsel uzmanlık alanı dışında bir konuyla Giresunlulara ayar vermeye çalıştı.

Giresun’u tanımadan Antalya’dan Giresun’a ders vermeye çalıştı
Tekil Yazı Reklamı - 1 (Geniş Resimli Tekil Sayfa Şablonu için - Masaüstü) 728x90 piksel

Koçakoğlu, Antalya’da köşe yazarlığı yaptığı yerel bir gazetede, Giresun’un tarihi mirası üzerine kaleme aldığı yazıyla, Taşbaşı Yavuz Sultan Selim Camii ve Külliyesi hakkında çevresindeki şartlandırılmış kişilerin yönlendirmesi ile değerlendirmelerde bulundu. Akademik olarak bu alanda yetkinliği olmayan Koçakoğlu’nun yazısında, ısmarlama bir içeriğe sahip olduğu apaçık belli oluyordu.

GERÇEKLERLE ÖRTÜŞMEYEN İDDİALAR

Yazısında, Osmanlı döneminde Cuma Camii olarak inşa edilen ve sonrasında medreseye çevrilen yapının, savaş yıllarında terk edilip 1932’de yıkıldığı iddiasında bulunan Koçakoğlu, bugüne kadar yapılan bilimsel araştırmaları ve Giresun’un tarihi gerçeklerini göz ardı etti.

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Taşbaşı Parkı’nın tescillenmesi ve yeniden cami olarak inşa edilmesi sürecine destek verenleri öven Koçakoğlu, “Biz imha değil ihya medeniyetiyiz. Marifet, var olanı yok etmek değil, yıkıntıdan kalanı var etmektir” diyerek, Giresun halkına bir anlamda “ders” vermeye kalktı.

CAMİYE KARŞIYMIŞ GİBİ GÖSTERME ÇABASI

Koçakoğlu’nun yazısında dikkat çeken bir diğer nokta ise, sanki Giresun halkı camiye karşıymış gibi bir imada bulunması oldu. Oysa Giresun’da ibadet yerlerine, dini ve tarihi değerlere karşı herhangi bir olumsuz yaklaşım söz konusu değil. Ancak tartışmanın asıl noktası, bilimsel ve tarihi dayanakları tartışmalı bir projenin, halkın görüşü alınmadan ve kentin hafızasını yok sayarak dayatılmaya çalışılmasıdır.

Giresun halkı, şehrin kimliğine zarar verecek her türlü müdahaleye karşı çıkarken, bu durumun çarpıtılarak “camiye karşı bir duruş” gibi sunulması tepki çekti. Gerçekte mesele, bir inanç meselesi değil, şehrin kültürel ve tarihi dokusuna sahip çıkma meselesidir. Ancak Koçakoğlu, Giresunluları bu konuda yanlış bir algının içine çekmeye çalışarak, tartışmayı dini bir çerçeveye taşımak istemiştir.

GİRESUN HALKI TEPKİLİ

Giresun’da konuyla ilgili hassasiyet taşıyan kesimler, “Giresun’u tanımadan, halkın taleplerini ve kent kimliğini dikkate almadan yapılan bu tür yönlendirmelerin kabul edilemez olduğunu” belirtti. Giresun’un kültürel mirasını ve kent kimliğini bilmeden yapılan bu yorumlar, “Dışarıdan Giresun’a ayar vermeye kalkışmak” olarak değerlendirildi.

İLGİLİ KURUMLARA TEŞEKKÜR MESAJI DA ELEŞTİRİLDİ

Koçakoğlu’nun yazısında, Giresun Memur-Sen, Giresun Sivil İrade Platformu ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü gibi kurumlara teşekkür etmesi, sürecin bir taraf lehine manipüle edilmeye çalışıldığı yönündeki eleştirileri artırdı.

Sonuç olarak, Antalya’dan Giresun’a “miras dersi” vermeye çalışan bu yaklaşım, Giresun halkı tarafından “Bu kadarına da pes!” dedirten bir girişim olarak değerlendirildi.

 

 

Tekil Yazı Reklamı - Alt – Masaüstü 336x280 piksel