NAMUSUMUZLA OYNUYORSUNUZ!
Hiçbirinizi ayırıp kayırmadan, boyunuza postunuza, gücünüze, konumunuza aldırmadan, ekran ve seçim meydanlarındaki hal ve tavırlarınıza, kirli ayak oyunlarınıza, sarf ettiğiniz terbiye ve din dışı iğrenç sözlerinize bakarak sizleri;
Dine,
İmana,
Ahlâka,
Adaba,
Edebe,
Tevazu ve kibârlığa,
İnsanlığın gereklerine,
Dini, namusu tanımaya,
Haramı, helâli, kul hakkını bilmeye,
Milli, insani ve imâni çizgiye davet ediyorum.
Dahası sizleri;
Aziz Türk milletine karşı ahde vefaya, hürmete, saygıya, nezakete ve bağlılığa çağırıyorum!
BİR DİĞER ÖNEMLİSİ DE;
Sizleri, yeni yetişen gençliğe örnek olmaya,
Konuştuğunuz iğrenç, çirkin ve yerine göre müstehcen sayılabilecek kelimeleri bir daha kullanmamaya davet ediyorum!
SİZ SİYÂSİLER!
Ben, seksene yaklaşan yaşımın verdiği aşırı yorulmuşluk ve hasta halimle, bu topraklar üzerinde 1000 yıl sonra dünyaya gelecek olan kız çocuklarımızın iffet ve bekâretlerinin selâmeti için 1000 yıl önceden ne yapabilirimin endişesiyle kahrolup sabahlara kadar uyumazken, sizler üç kuruşluk siyâsi ikbâlleriniz uğruna her türlü çirkefliğe ve şeytâni hilelere tevessül ederek milletimizi canından bezdirdiniz!
BİLİNİZ Kİ!
Sinemizde yük,
Başımızda belâ,
Namusumuzun en büyük düşmanlarısınız!
RTÜK’TEN RİCAM OLACAK;
Siyâsi liderler televizyonlarda konuşurken, ekranın sağ üst köşesine mutlaka ”18 yaşından aşağıların dinlemeleri ahlâken mahsurlu olup, çocukların ahlâki, ruhsal, sosyal ve fiziksel gelişimleri için zararlıdır” notu konmalıdır.
EY SİYÂSİLER!
Şirki,
Haramı,
Yalanı, talanı,
İftirayı, tezviratı,
Münafıklığı,
Hak ve adâlet gasbını,
Kin ve nefret söylemlerini derhal terk edin!
Bir sokak çocuğunun bile haya edip kullanamayacağı iğrenç ve toplumu kamplara ayıran sözlerinizi bir daha duymak istemiyoruz!
İğrenç söz, tavır ve icraatlarınızın dini, ahlâki, insani, olmadığını bilin!
Meydan ve ekranlarda, bilhassa TBMM’de milletin karşısında konuşurken, alacağınız karar ve kararnamelerde, çıkaracağınız kanunlarda ölçünüz İnsani, ahlâki, milli ve mânevi değerler olsun!
İnanın, toplum olarak sizlerden tiksinir hale geldik!
Sizlerden öğrenecekleri çirkin ve iğrenç kelimelerle ahlâk ve lisanları bozulur korkusuyla TV. konuşmalarınızı çocuklarımızın dinlemelerine izin vermiyoruz!
Bu millet, namusluya, dürüste, hak ve adâlet ehli siyâsilere susadı!
Sizin gibi hak, hukuk, adap ve edep bilmez siyâsiler yüzünden milletimizin namusu, ırzı, vatanı, dini ve devleti tehlikede!
Millete bu kin,
Bu nefret ve intikam alırcasına tavır ve icraatlarınızın altında yatan nedir?
BU KİN VE NEFRETLERİNİZ;
Bizim bilmediğimiz soylarınızla,
Bizimkinden değişik genlerinizle,
Bizimkinden ayrı inanaçlarınızla mı ilgili?
YOKSA SİZ SİYÂSİLER;
Bilemediğimiz, lâkin toplum olarak işlediğimiz günâhlarımıza karşılık olarak Allah cc tarafından bizlere reva görülen BİRER BELÂ ve MUSİBET MİSİNİZ?
EY MİLLETİM!
Başımızdan bu belâların def olup gitmesi için;
İlâhi emir ve buyrukları hayatımızın merkezine koyup, insani ve İslâmi ölçülerle kulluk şuuru içinde yaşamalıyız ve bu değerlere uygun olan insanları seçerek baş yapmalıyız.
”Nasılsanız öyle idare edilirsiniz”