Kamu çalışanları meydanlara indi

Kamu-Sen üyeleri, kamu çalışanlarının maaşlarına yapılan kümülatif %11,3 zam oranını protesto etmek için meydanlara çıktı. Giresun İl Temsilcisi Tacettin Engin, Atatürk Meydanı’nda yaptığı basın açıklamasında, kamu çalışanlarının ve emeklilerin ekonomik koşullar karşısında ezildiğini belirterek sert eleştirilerde bulundu. Engin, “Alırken şahin olanlar, verirken güvercin oldu. Bol kepçe alırken, kaşığı bile çok gördüler. Maaş zamlarının piyasa gerçekleriyle örtüşmesi ve nimette de külfette de adaletin sağlanması gerekiyor. Memurun, emeklinin yüzü gülsün, refah payı gerçek anlamda sağlansın,” ifadelerini kullandı.

“ENFLASYON FARKI ZAM DEĞİLDİR”
Engin, maaş artışlarının yalnızca enflasyon farkına dayandırılmasını eleştirerek, bunun zam değil, sonradan verilen bir telafi olduğunu vurguladı. “Resmi enflasyon hedefinin %17,5 olduğu bir ortamda %6+5 zam izaha muhtaçtır. Bu, maaşların 6,5 puan eriyeceği anlamına gelir. Açıkça söylüyoruz: Bu, ‘sizi enflasyona ezdireceğim’ demektir. Memur ve emekli, alın terinin karşılığını istiyor. Enflasyon farkı adı altında yapılan cüzi artışları zam diye anlatmayı bırakın. Maaş artışları gerçekçi oranlarda yapılmalı ve refah payı eklenmelidir,” dedi.

“BÜTÇE AÇIĞINI MEMURUN RIZKINDAN KAPATMAYIN”
Kamu çalışanlarının alım gücünün sürekli düştüğünü belirten Engin, maaş artışlarının yetersizliğinin yanı sıra vergilerin artışıyla da çalışanların daha da zorlandığını ifade etti. “Bütçe açık veriyorsa, bunu memurun ve emeklinin rızkından keserek kapatmayın. Zaten alım gücü düşerken, daha fazla fedakârlık beklemek haksızlıktır. Memur ve emeklinin gelirinin artmadığı bir ortamda, vergilerin sürekli yükselmesi yaşam maliyetlerini katlanılamaz hale getiriyor. Memur ve emekli hakkı olmayanı istemiyor, sadece emeğinin karşılığını talep ediyor,” diye konuştu.

“EK ZAM VE REFAH PAYI KALICI OLMALI”
Tacettin Engin, Kamu-Sen olarak taleplerini sıralayarak, maaş artışlarının yeniden değerleme oranına göre güncellenmesini ve üzerine refah payı eklenmesini istedi. “Ek zam ve refah payının kalıcı bir biçimde düzenlenmesini istiyoruz. Gelir vergisi dilimi %15’te sabitlenmeli, emeklinin maaşına ek ödemeler dâhil edilmeli ve emeklinin de yüzü güldürülmelidir. Ayrıca, birinci dereceye gelen tüm memurların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltilmesi sözü unutulmamalıdır. Bu maaş politikasıyla kamu memur ve emekliye karşı sürekli borçlanmaktadır. Maliye yetkililerinin, kamu çalışanlarını her sıkıntılı durumda başvurulacak ekonomik kaynak olarak görmekten vazgeçmesini bekliyoruz,” ifadelerini kullandı.

“FEDAKÂRLIK ADALETLİ DAĞITILMALI”
Kamu-Sen İl Temsilcisi, fedakârlığın yalnızca kamu çalışanlarına yüklenemeyeceğini belirtti. “Memurlar ve emekliler, milletimiz ve devletimiz için her türlü fedakârlığı yapmaya hazırdır. Ancak bu fedakârlık adil bir şekilde dağıtıldığında anlam kazanır. Fedakârlık yapanların üstüne basarak yükselenlerin olduğu yerde refahı da kimlerin alacağı bellidir. Öngörülebilir bir ekonomi anlayışıyla çıkılan yolda, memur ve emekliye eksi %6,5 zammı reva görmek, onların gözden çıkarıldığının bir ifadesi midir? Memur ve emeklinin refahı sağlanmadan bir ülkenin mutlu olması mümkün değildir,” dedi.

“BU ZAMLA KARIN DOYMAZ”
Engin, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Biz Türkiye Kamu-Sen olarak memur ve emekli maaşlarının yeniden düzenlenmesini, ek zam ve refah payının kalıcı hale getirilmesini talep ediyoruz. Adil bir maaş politikası oluşturulmadığı sürece, bu zamlarla karın doymaz. Kamu çalışanları ve emekliler, hak ettikleri değeri görmelidir. Aksi halde toplumu enflasyon canavarına kurban edersiniz.”