Mavi yarınlar için Deniz koruma alanları 

Denizler, coğrafi özellikler ve denizaltındaki değişiklikler nedeniyle farklılık göstermektedir. İnsan müdahalesi, iklim değişikliği ve kıyı bölgeleriyle ilgili sorunlar, denizdeki biyolojik çeşitliliği tehdit etmektedir. Bu sebeple birçok ülke, bu tehditleri azaltmak ve biyolojik çeşitliliği korumak amacıyla Deniz ve Kıyı Koruma Alanları (DKA) oluşturmaktadır. Türkiye’nin de geleceğe sağlıklı ekosistemler bırakabilmesi için koruma alanlarını artırması gerekmektedir.

Mavi yarınlar için Deniz koruma alanları 
REKLAM ALANI
Yayınlama: 05.09.2024
9
A+
A-

Deniz koruma alanları, deniz ekosistemlerini ve çevresini korumayı amaçlayarak çeşitli insan aktivitelerine kısıtlamalar getirmektedir. Bu kısıtlamalar, balıkçılık ve avcılığı sınırlamakta, deniz kirliliğine yol açabilecek maddeleri yasaklamakta, turizme sınırlamalar getirmekte, denizaltı bölgelerinde yeni yapılaşmalara izin vermemekte ve zararlı balıkçılık yöntemlerini kısıtlamaktadır. Giresun Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Öğrencisi Ertan Karahanlı’ya ait “Türkiye Denizlerinde Önerilen Açık Deniz Koruma Alanları”  adlı çalışmada deniz koruma alanları, doğayı, ekosistem hizmetlerini ve kültürel değerleri uzun vadede korumak amacıyla coğrafi sınırlarla belirlenen ve çeşitli yöntemlerle yönetilen alanlar olarak tanımlanmaktadır. Araştırmada, deniz koruma alanlarının dünya genelinde sağladığı faydalar ortaya konmaktadır.

DKA’LARI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE DİRENCİ ARTIRIYOR

Deniz koruma alanları, biyolojik çeşitliliği koruyarak ve sağlıklı balık stoklarını destekleyerek deniz ekosistemine katkı sağlamaktadır. Bu bölgeler, doğal yaşamı korumanın yanı sıra sosyal kullanımlar için de önem taşımaktadır. Ayrıca, iklim değişikliği etkilerine karşı direnci güçlendirerek okyanus ve ekosistem işleyişini desteklemektedir. Deniz koruma alanlarının oluşturulmasında üç aşama bulunmaktadır: hazırlık, öncü ve kendine yeterlik. Hazırlık aşamasında, deniz koruma alanlarının belirlenmesi ve ilan edilmesi süreci güçlü paydaş katılımıyla yürütülmektedir. Öncü aşamada, DKA aktif hale gelmekte ve yönetim ile kontrol faaliyetleri kurulmaktadır. Kendine yeterlik aşamasında, DKA’nın hedeflerine ulaşıldığı ve başarı sağlandığı gözlemlenmektedir. Çalışmada, deniz alanlarının korunması için her bölgenin özelliklerine uygun plan ve stratejiler geliştirilmesi gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca, gelecek kuşaklara temiz deniz ürünleri ve kıyısal bölgeler bırakmak için toplum olarak çaba gösterilmesi gerekmektedir. (Bilimin Kamusal İletişimi (bil-ki) TÜBİTAK 1001, proje no:123K063)

MUHABİR: MERVE DİLMEÇ

REKLAM ALANI