“Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sözü tarihsel ve sembolik anlamdır

TARİHSEL VE SEMBOLİK ANLAM

Yazar Teoman Alpaslan, bu sözün askeri bir hiyerarşi içermediğini, aksine Atatürk’ün devrimlerine, ilkelerine ve Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlaşma sürecine bağlılığı temsil ettiğini belirtti. Alpaslan, bu bağlamda Atatürkçülüğün dogmalara saplanmadan, akılcı ve bilimsel bir anlayışla ele alınması gerektiğini vurguladı.

“Mustafa Kemal’in askeri olmak,” diyenlerin Atatürk’ün yolundan gitmeyi, onun ilkelerini ve mücadelesini benimsemeyi ifade ettiğini belirten Alpaslan, Cumhuriyetçilik, laiklik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik ve inkılapçılığın bu ruhun temel taşları olduğunu hatırlattı.

ORDU VE ATATÜRKÇÜLÜK TARTIŞMALARI

Yazar Ferda Akgül, özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilen Atatürkçü subaylar üzerinden tartışmayı ele aldı. Yargının siyasallaştığını ve liyakat sisteminin yerini siyasi referanslara bıraktığını öne süren Akgül, “Atatürk’ün askeri olmak suç mu?” sorusunu gündeme getirerek, Türkiye’nin emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesinin temelinde bu ruhun yattığını ifade etti.

Akgül, ordu içinde disiplinsizlik gerekçesiyle Atatürkçü subayların ihracına tepki göstererek, “Mustafa Kemal’in askeri olmayan asker, ancak Amerikan ordusunda paralı asker olur” diyerek, bağımsız ve güçlü bir Türk ordusunun ancak Atatürkçü değerlerle ayakta kalabileceğini savundu.

ASKERİ TÖRENLER VE SİYASİ YORUMLAR

Yazar Candemir Sarı, Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atmasının ardından gelen ihraç kararlarını değerlendirdi. Sarı, bu sözün tarihî bir bağlılık göstergesi olduğunu ve Atatürk ilke ve inkılaplarını savunanların miras olarak gördüğü bir yemin niteliği taşıdığını belirtti.

Ancak bu ifadenin bazı çevreler tarafından siyasi bir mesaj olarak algılandığını ve bu yüzden tehlikeli görüldüğünü ifade eden Sarı, “Bu söz kime tehdit olabilir?” sorusunu yönelterek, Cumhuriyet’in temel değerlerine inananlar için bunun bir sadakat yemini olduğunu vurguladı.

Sarı, Milli Savunma Bakanlığı’nın ihraç kararının gerekçelerini tartışırken, askeri disiplin mi yoksa siyasi çekişmeler mi bu kararın temelini oluşturduğunu sorguladı. Osmanlı’dan beri süregelen kılıç geleneğinin Harp Okulu’nda devam etmesinin yasaklanırken, Diyanet İşleri Başkanı’nın hutbeye kılıçla çıkışının eleştirilmemesinin de çelişkili olduğunu belirtti.

“MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ” BİR SİYASİ SLOGAN MI, YOKSA BİR TARİHİ BAĞLILIK MI?

Giresun Işık yazarlarının ortak görüşü, “Mustafa Kemal’in askerleri” ifadesinin yalnızca bir siyasi söylem değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine duyulan bir bağlılık olduğudur. Atatürk’ün askeri olmak, onun bağımsızlık mücadelesine sahip çıkmak, Cumhuriyet değerlerini savunmak ve emperyalizme karşı durmaktır.

Yazarlar, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasının belirli bir grubun tekelinde olmadığını, aksine tüm Türkiye’ye ait olduğunu vurgulayarak, bu ifadenin yasaklanması veya cezalandırılması yerine, tarihî bağlamıyla değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.