“Şemsi Paşa’nın öldürülmesi Abdülhamit üzerinde büyük bir tesir uyandırıyor ve Selânik ve civarının ordu müfettişi olan Hüseyin Hilmi Paşa’ya soruyor; ‘Kimdir bu İttihatçılar?’
Hüseyin Hilmi Paşa’nın cevabı çok ilginç: ‘Kulunuzdan gayrısı İttihatçıdır’.
Bunun üzerine Abdülhamit de, ‘Artık milletimin olgunluk seviyesine geldiğini anladım ve yeniden yürürlüğe koyuyorum’ diyerek Kanûn-ı Esâsî’yi yürürlüğe koyar”.
…
Attila İlhan, İttihatçıları şöyle anlatır;
…
“ittihatçılar vardı hilâl bıyıklıydılar
sustasına basılmış birer çakıydılar
mor kumrular patlıyordu câmilerden
mavzerlerin gözü dönmüştü
kara kalpaklıydılar”.
“kim kaldı ittihat ve terakki’den
o jöntürkler ki
hariçten /evrak-ı muzırra celbederlerdi /o fedailer ki barut öksürürler
sakal tıraşları mavi/kırmızı bıyıkları biber
kim kaldı /müdafaa-i hukuk cemiyeti’nden
avcı ceketi/körüklu çizme/astragan kalpak/bazen `ittihatçı’/hafif `iştirakiyun’
öfkeli kaşları salkım saçak/kumral bıyıkları mahzun/hani felaket tütün içerler
ceplerinde idam fermanları/bellerinde Söğüt yaprağı bıçak
ya millet meclisi’nde meb’us/ya kuva-yi seyyarede asker
kadehlerde rakı/nazlı beyaz/vaniköy korusunun `teşrinler’deki sisi
gramofonda incesaz/meyhane musikisi
o şenliklerden heyhat kim kaldı”
***
“bir tambur kanat çırpmasın ıtrî’den
eksiksiz bütün ölmüşlerimiz ayaktaydılar
kılıçlar çekilmişti bâkî’nin gazellerinden
budin’den yaşlı sipâhiler
ezan okumaktaydılar
ertuğrul gazi mi tutmuştu
kemal paşa’nın ellerinden
oğuzlar mıydı yoksa bismillâh
yeniden başlamaktaydılar”
…
Yahut;
“mustafa kemal’in boz revolveri
zehir gibi susar Selanik’te
akşama sabaha hürriyet trenleri
binbaşı enver bey eli tetikte
def gibi gerilmiş manastır şehri
bütün camilerinde sala verilir”
“kim kaldı ittihat ve terakki’den
o jöntürkler ki
hariçten /evrak-ı muzırra celbederlerdi /o fedailer ki barut öksürürler
sakal tıraşları mavi/kırmızı bıyıkları biber
kim kaldı /müdafaa-i hukuk cemiyeti’nden
avcı ceketi/körüklu çizme/astragan kalpak/bazen `ittihatçı’/hafif `iştirakiyun’
öfkeli kaşları salkım saçak/kumral bıyıkları mahzun/hani felaket tütün içerler
ceplerinde idam fermanları/bellerinde Söğüt yaprağı bıçak
ya millet meclisi’nde meb’us/ya kuva-yi seyyarede asker
kadehlerde rakı/nazlı beyaz/vaniköy korusunun `teşrinler’deki sisi
gramofonda incesaz/meyhane musikisi
o şenliklerden heyhat kim kaldı”
…
Mustafa Kemal de “kara kalpaklı” idi.