Bir peşkirin muhacirlik hikâyesi

Ayhan Yüksel paylaştı, hafızalar canlandı. Tirebolulu öğretmen Reyhan Vural’ın koruduğu yadigâr, Karadeniz’in acılı göç yıllarını simgeliyor…

Bir peşkirin muhacirlik hikâyesi
Tekil Yazı Reklamı - 1 (Geniş Resimli Tekil Sayfa Şablonu için - Masaüstü) 728x90 piksel

Gazetemiz yazarı Ayhan Yüksel’in sosyal medyada paylaştığı dikkat çekici bir paylaşım, Tirebolu’nun yakın tarihine ışık tuttu. Tirebolulu Fransızca öğretmeni Reyhan Vural’ın emanetinde bulunan gazi bir peşkir, sadece bir çeyiz eşyası değil; aynı zamanda bir dönemin acı göç hikâyesinin sembolü. Reyhan Vural, bu tarihi eşyayı ve blankyaşanmışlıkları “Biz Akrabayız” adlı kitabında ayrıntılı şekilde anlatıyor.

PEŞKİRLE GÖÇEN HATIRALAR
1916’daki Rus işgali sırasında Tirebolu’dan Gerze’ye muhacir olarak göçen bir ailenin en kıymetli eşyalarından biri olan bu peşkir, nesiller boyunca elden ele geçmiş. Vural’ın anlatımına göre, babasının anneannesi kızını evlendirirken çeyizine işli 12 kişilik yekpare bir peşkir de koymuştu. Zorunlu göç sırasında bu peşkir de yanlarında götürüldü. Ancak muhacirlik koşulları ağırdı; Gerze’de yaşanan yoklukta peşkirin işli kısımları kesilerek gömlek yapılmış. Göçten dönüşteyse bu parçalar birleştirilerek yeniden peşkir formuna getirildi.

REYHAN VURAL’IN KALEMİNDEN TİREBOLU’NUN HAFIZASI
Giresun ve Pendik liselerinde Fransızca öğretmenliği yapan Reyhan Vural, sadece bir eğitimci değil; Tirebolu’nun sosyal ve kültürel tarihini kaleme alan önemli bir isim. Kitaplarında meslek hayatı kadar, unutulmaya yüz tutan Tirebolu geleneklerini ve hikâyelerini de yaşatıyor.

MÜDAFAA-İ HUKUK’TAN BİR NOT
Peşkirin göç hikâyesi kadar önemli bir diğer ayrıntı da, o dönemde Tirebolu’dan Trabzon’daki Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Kongresi’ne delege olarak katılan Nakibzâde Mehmet Tahir Efendi’nin varlığı. Bu detay, dönemin sosyal-siyasi atmosferinde Tirebolu’nun da aktif bir rol oynadığını gösteriyor.

 

Tekil Yazı Reklamı - Alt – Masaüstü 336x280 piksel