Seçime çok az kaldı.
Cemreler de düştü, yine baharlar geliyor.
TSK için yeni bir tasarı hazırlığı varmış.
Ahmet Zeki Üçok, TSK için hazırlanan yeni bir tasarıdan söz ediyor; “Terfi ve atama isteyen askerler artık bakana, onlara etki edebileceğini düşündüğü vekile, il veya ilçe başkanına gidecek”.[i]
Bir kere daha Attila İlhan’a dönelim; (YASAK SEVİŞMEK-ELDE VAR HÜZÜN)
“İttihatçılar da vardı hilâl bıyıklıydılar
Sustasına basılmış birer çakıydılar
Mor kumrular patlıyordu câmilerden
Mavzerlerin gözü dönmüştü
Kara kalpaklıydılar
Bir tambur kanat çırpmasın Itrî’den
Eksiksiz bütün ölmüşlerimiz ayaktaydılar
Kılıçlar çekilmişti Bâkî’nin gazellerinden
Budin’den yaşlı sipahiler
Ezan okumaktaydılar
Ertuğrul Gâzi mi tutmuştu
Kemal Paşa’nın ellerinden
Oğuzlar mıydı yoksa Bismillah
Yeniden başlamaktaydılar”
…
“silah atılmıyor
güvercin şakırtısıdır
şafakta yaldızlanan
şadırvanda su
ıhlamurlarda ezan
görkemli bir namaz uğultusu
heyhat
hamzabey cami-i şerif’inden kim kaldı
kim kaldı eski selanik’ten
laternalar sustu
sürahiler tenha
tek kibrit çakılmıyor
kim kaldı ittihat ve terakki’den
o jöntürkler ki – `hariçten
evrak-ı muzırra celbederlerdi’ –
o fedailer ki barut öksürürler
sakal tıraşları mavi
kırmızı bıyıkları biber
kim kaldı
müdafaa-i hukuk cemiyeti’nden
avcı ceketi
körüklu çizme
astragan kalpak
bazen `ittihatçı’
hafif `iştirakiyun’
öfkeli kaşları salkım saçak
kumral bıyıkları mahzun
hani felaket tütün içerler
ceplerinde idam fermanları
bellerinde Söğüt yaprağı bıçak
ya millet meclisi’nde meb’us
ya kuva-yi seyyarede asker
kadehlerde rakı
nazlı beyaz
vaniköy korusunun `teşrinler’deki sisi
gramofonda incesaz
meyhane musikisi
o şenliklerden heyhat kim kaldı
ezeli dalgınlığımızın ıslığıdır ney
keman yanlış anlaşılmasından tedirgin
utlar vahim sorular soruyor
öldü nazım samilof sarı mustafa
yıkılmış strasnoy ploscat’ın saat kulesi
eski bolşeviklerden kim kaldı”.
Bu günü de böyle bitirelim…