Dolmuşta tanık olduğum olaylar ve özellikle yaşadığım anıları anlatmaya kalksam herhalde birkaç cilt kitap olur.
Her dolmuşa bindiğimde olay yaratmak için veya benim satırlarıma konuk olmak için uğraş veriyorlar.
Ne olursunuz bir seferde uslu durun ve olaylara sebebiyet vermeyin.
Hele geçenlerde tanık olduğum olayı anlatmadan geçmek istemiyorum.
Böylesine Türkiye’nin hiç bir yerinde rastlamanız mümkün olamaz.
Bir bayan dolmuşa bindi ve ücretini ödemek üzere cüzdanını çıkardı.
Tam o sırada çalan bir telefon sesi ücretini ödeyen yolcunun kafasında şimşeklerin çakmasının nedeni olmaz mı?
Ve anlatacağımın kesinlikle abartı ve mübalağa olmadığının bilmenizi isterim.
Henüz 50- 60 metre yol gitmeden güzergah üzerinde otopark için bir değil yarım araçlık yer bulunmamakta.
Bayan yolcu kaptana seslenerek.
-Kaptan bey telefonumu evde unutmuşum .Bir koşu alıp geleyim demez mi?
Kaptan şöyle geri dönerek …….
Ne düşündüğünü aklından geçenleri tahmin etmek zor olmasa gerek.
Şoför para kutusundan aldığı ücreti geri vererek bayan arkadaki dolmuşla gelirsiniz uyarısında bulundu.
Böylesi dolmuş müşterisine de ilk kez tanık oluyordum.
Çeşitli kereler yazmış olmama ve uyarmama rağmen hala dolmuş duraklarını kullanmamaya devam ediliyor.
Dolmuş şoförü durakta yolcu alıyor veya indirmesi sonrası beş metre gitmeden kaptan müsait yerde inecek var.
Yahu arkadaş iki veya üç metre yürüsen göbeğin mi çatlar?
Birde özellikle akşam mesai saatleri bitiminde dolmuş duraklarında yaşanan kargaşalara ne demeli.
Zaman zaman sen önce geldin ben önce geldim sıra kapma münakaşaları zaman zaman artı boyutlara ulaşmaktadır.
Yineliyor ve tekrar üstüne basa basa söylüyorum.
Giresun’da her gün artan araç sayısı trafik sıkışıklıklarının artması sonrası gündeme gelen:
‘TOPLU ULAŞIM ARAÇLARININ KULLANIMI’
Yolların yetersizliği ve belediye otobüslerinin azlığı bazı sıkıntıları beraberinde getirmektedir…
Üstüne basa basa yineliyorum:
‘GÜNEY ÇEVRE YOLU’…