“Αριστοκλής Ματθαίος Σπύρου” ile başlamama ne dersiniz?
Yâni Aristoklis Mathias Spriyu.
Yâni Athenagoras…
5 Haziran 1952 tarihinde, Lozan Antlaşmasına göre Fener Rum Patrikhane’sinin başındaki kişinin TC vatandaşı olması gerekiyordu; bu ilke ilk kez ABD’den Başkan Truman’ın özel uçağı ile Türkiye’ye gönderilen Atheneogoras’ın Türkiye’ye sokulması ile ihlal edildi. Yani Lozan Barışı’nda ilk ödün böylece bu papaz olayı ile ihlal edilmiş oldu.
ABD, onun Fener Rum Patriği seçilmesini istemiştir. Ancak, “Patriğin Türk vatandaşları arasından seçilmesi gerektiği kuralı” ortaya bir engel olarak çıkmıştır. Athenagoras’ın, Yanya doğumlu olması, onun doğduğu dönemde Yanya’nın Osmanlı Devleti sınırlara içinde olması temel alınarak Türk vatandaşlığına geçirilmiştir. Daha sonra da Athenagoras, Fener Rum Patriği olmuştur.
Yâni Menderes döneminde Yunan asıllı ABD vatandaşı Athenagoras bir gecede TC vatandaşı yapılmıştır.
“Onun doğduğu dönemde Yanya’nın Osmanlı Devleti sınırlara içinde olması”…
Peki öyleyse gelelim Makarios’a. 1913 Panagia (Kıbrıs) doğumlu.
EOKA kurucusu Grivas 1898 İskele (Kıbrıs) doğumlu…
Panagia da, İskele de Osmanlı sınırları içinde idi.
Yâni ikisini de zorla Türk mü yapacaksınız?
…
Hâl böyleyken…
Hem Atatürk NUTUK’da Fener Rum Patrikhanesi için “Fesat ve hıyanet odağı” demişken…
Neden bu kadar uğraşıyorsunuz?
Elinizde, elimizde 1922 yılında Atatürk tarafından “Fener”e alternatif olarak kurdurulan TÜRK ORTODOKS PATRİKHANESİ varken?
Neyi tartışıyorsunuz?
“Fener” kim?
Türk varken, TÜRK ORTODOKSLAR varken…
Amerika’dan uçakla getirilip TÜRK !!! yapılan birilerine, onların zorla devam ettirilen nesillerine, kara kafalı, kapkara beyinlerine neden ihtiyaç duyuyorsunuz?
Duyuyoruz?