Karadeniz bölgesinde maden tehdidi büyüyor!

Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Candemir Sarı’nın Karadeniz Gazetesi’nde yayınlanan bugünkü köşe yazısında, Karadeniz Bölgesi’nin karşı karşıya kaldığı maden tehdidi tüm çarpıcılığıyla ele alındı.

Karadeniz bölgesinde maden tehdidi büyüyor!
Tekil Yazı Reklamı - 1 (Geniş Resimli Tekil Sayfa Şablonu için - Masaüstü) 728x90 piksel

Bölgedeki Hidroelektrik Santrallerin (HES) ardından şimdi de maden projeleriyle doğal güzelliklerin hızla yok olduğu vurgulandı.

KARADENİZ’İN %85’İ MADEN SAHASI!
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) verilerine göre, Giresun’un %85’i, Gümüşhane’nin %93’ü, Rize’nin %82’si, Trabzon’un %77’si ve Ordu’nun %74’ü maden sahası ilan edilmiş durumda. Her vadiye en az 3 HES kurulmuşken, şimdi de maden arama ve işletme ruhsatlarının hızla dağıtılması, bölgenin doğal yapısını tehdit ediyor.

Candemir Sarı, yazısında Türkiye’nin madencilik şirketleri için adeta bir “tedarik merkezi” haline getirildiğini belirterek, maden ruhsatlarının kolayca dağıtıldığını ve bu durumun doğal dengeyi alt üst ettiğini ifade etti. Ormanların %90’ı, tarım alanlarının %85’i ve koruma alanlarının %89’u maden ruhsatlı olan Giresun’da durumun vahameti gözler önüne seriliyor.

SİYANÜRLE ALTIN ARAMANIN TEHLİKESİ
Sarı, Avrupa Birliği ülkelerinde yasak olan siyanürle altın aramanın Türkiye’de çok uluslu şirketler tarafından rahatlıkla uygulanmasına dikkat çekti. Siyanürün toprağa, suya ve havaya karışarak büyük tehdit oluşturduğu; Licik, Bergama, Fatsa ve Şebinkarahisar’da yaşanan olumsuz etkilerin bunun somut örnekleri olduğu belirtildi.

Rize, Artvin, Giresun ve Trabzon’un neredeyse tamamının maden sahası ilan edilmesinin, bölgenin geleceği için büyük bir tehdit olduğu vurgulandı. Özellikle Gümüşhane’de ormanların %97’sinin ve koruma alanlarının tamamının madenlere açılmış olması, doğal ve kültürel mirasın hızla yok olduğunu gösteriyor.

TEMA VAKFI’NDAN UYARI!
TEMA Vakfı’nın hazırladığı rapora göre, 3213 sayılı Maden Kanunu’nda yapılan değişikliklerle ormanlar, milli parklar, tarım alanları ve su havzalarının bile maden ruhsatlarına açıldığı belirtiliyor. Vakıf, ekolojik temelli arazi kullanım planlarının hazırlanması ve tarımı önceleyen koruma yaklaşımlarının geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Eğer önlem alınmazsa, Karadeniz Bölgesi’nin doğal güzelliklerinin ve tarımsal üretiminin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı ifade ediliyor. Candemir Sarı, köşe yazısında, bölge halkının bu konuda bilinçlenmesi ve maden projelerine karşı daha güçlü bir duruş sergilemesi gerektiğini dile getirdi.

“DOĞA VE TARIM TEHDİT ALTINDA”
Giresun’da toplam 720 adet dördüncü grup maden ruhsatının bulunması ve arkeolojik sit alanlarının %100’ünün maden ruhsatlarına açık olması, sadece doğayı değil kültürel mirası da tehdit ediyor. Sarı, maden faaliyetlerine tamamen kapalı koruma statülerinin oluşturulması gerektiğini belirterek, aksi halde Karadeniz’in bu kirli mirasın kurbanı olacağını söyledi.

 

 

Tekil Yazı Reklamı - Alt – Masaüstü 336x280 piksel