Kurt işareti yapan goyunlar

Yayınlama: 12.07.2024
56
A+
A-

74 yaşında, 56 yıl önce Almanya’ya gelmiş, 18 yıl önce malulen emekli olmuş. Hepimiz gibi o da yılın yarısını memlekette geçiriyor. Alman pasaportu alacak! 56 yıl sonra nereden çıktı bu Alman vatandaşlığı? Onlar vatandaşlığı kolaylaştırmışlar, herkes alabilecekmiş! Onlar dedikleri hükümet olsa gerek! Ama bu ağabeyimiz 56 yıldır yaşadığı bu memlekette kimin hükümet olduğunu biliyor mu acaba? Şüpheliyim! Ne yapacaksın alman vatandaşlığını? Düşünüyor, başka memleketlere giderken vize… Ömründe memleket yolundaki ülkelerden başka ülke tanımayan, maluliyetinden ötürü araba dahi kullanamayan, şehrinden köyüne giderken zorlanan sen… Beynimden geçenleri okumuş olacak ki, cümlenin sonuna gidemiyor ve gülmeğe başlıyor! Scholz başbakan, hükümet de partisi sosyal demokratlar olmalı! Oylar Sosyal Demokratlara. Halbuki vatandaşlık furyasının baş aktörü Yeşiller. Türkler nasıl olsa politika ile ilgilenmiyorlar, ver pasaportu al oyu. Memlekette vatandaşlık aylığı alanların yarısı yabancı uyruklu. Canlarını kurtarmak için Almanya’ya sığınan Ukraynalıların oranı sadece %12. Diğerlerinin tamamına yakını Müslüman ülke vatandaşları! 2007’de AB üyesi olmasına rağmen, AB nimetlerinden pek faydalanamayan Rumenler yok listede. Onlar fakir olmalarına rağmen çalışarak kazanmayı tercih ediyorlar. Sezonluk gelip bağlarda bahçelerde, yollarda tarlalarda, düşük ücretlerle ve kaçak olarak çalıştırılmalarına rağmen, kendilerine bu fırsatı veren toplum ve memlekete olan saygılarını hiç kaybetmiyorlar! Son örnek kupadan elenen Romanya milli takımının yaptığı: Kaldıkları mekânları tertemiz yaptıkları yetmezmiş gibi bir tane de milli takım armalı mektup bırakmışlar!  İki yıl önce başlayan oyunumuz bitti, sahnemizin Almanya olmasından çok mutluluk duyduk, kendimizi memleketimiz de hissettik. Memleketinizde yaşadığımız her şey için insanına ve Almanya’ya çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca statlarda, memleketimiz de ve dünyanın her yerinde kalbi Romanya için çarpan herkese de teşekkürler. İnsanların gözünü yaşartan duygu dolu, sevgi dolu mesajı pırıl pırıl yaptıkları kabinlerindeki masanın üstüne bırakmışlar. UEFA isimli devlet! X Platformun da paylaşmış, arzu eden okuyabilir. Romanya Hollanda’ya yenilip elendi. Hollanda’ya karşı kaybeden bir başka takımın yetkilileri ve taraftarları da ortalığı toz duman ettiler! Dünyanın hiçbir yerinde rakip takım memleketinin milli marşı çalınırken ıslıklanmaz. Türk seyirci bunu yıllardır yapıyor. Bir Allah’ın kulu çıkıp da, yapmayın etmeyin, sizin yaptığınız milletlerin onurunu ayaklar altına almaktır demiyor! Aynısını top rakipteyken de yapıyorlar. Çok çirkin. Bizi sadece Avrupa’ya değil bütün dünyaya rezil ettiler. Islık rakibi yaralamak amacıyla faul yapan oyuncu topla buluşunca veya insani değerleri dikkate almayan yöneticilerle kanka olan oyunculara çalınır. İkincisini alman halkı Mesut Özil için yaptı; basında RTE ile resimleri çıkınca, halk memleketinden kovdu. Giderken Almanya’nın ve halkının üstüne ağıza alınmayacak pislikleri döken adam, hiç utanmadan RTE’nin yanında maça geldi.

Almanya’da yaşayan bizler, bu toplumun bireyleri olarak, buradaki futbol kültürünü, koro halindeki ıslıklarla stadyumları tımarhaneye çeviren, kornalarla, avaz avaz anırmalarıyla, sabahlara kadar insanları uykusundan eden azgınları frenleyerek, takımımıza ev sahipliği yapabilirdik! Yıllardır içinde yaşadığımız, bizlere her şeyi veren memleketi ve insanlarını, buraya gelenlere tanıtıp, Türkiye’de ki insanlarımıza taşımalarına önayak olabilirdik! Yapamadık. Neden; çünkü elli altmış yıldır Almanya’da yaşıyor olsak da, beyinlerimizi bir türlü buraya getiremedik. Entegre olamadık, uyum sağlayamadık. Bir türlü aşağılık kompleksimizden kurtulamadık! Suçu hep başkasında aradık. Milliyetçi Gururumuzun esiri olduk. Goyun kaldık! Takımın bir oyuncusu da hızını alamamış olacak ki, gol sevincini iki eliyle ırkçı bir partinin işaretini futbol seyircisine göstererek, ayrımcılığı sahaya indirdi. Kurallar gereği iki maç ceza aldı. Çıkıp özür dilemek yerine, yine mağdur rolüne soyundular. Ceza siyasi imiş, turnuvaya gölge düşürmüşmüş. Saçmalamanın da bir sınırı vardır. UEFA henüz devlet kurmadı. Burada her şeyin bir kuralı var, ayırım yapmadan herkese uygulanır. Film sahnesini hatırlayın: Meksika sıcağında bir sınır kapısından geçmek isteyen bir şahıstan sesli şekilde pasaport isteyen gümrük memurunun, pasaportun dışında ki Almanya armasını görür görmez, Hitler? diye bağırışını! Bizler de sayenizde memlekete gelip giderken, pasaportlarımızı kontrol eden sınırcılardan yükselecek Bozkurt ile kutlamalarınıza dahil olacağız! Komşularımız, iş arkadaşlarımız, Türk olduğumuzu bilen ve duyan herkes, yüzümüze bir başka türlü bakacak, belki de dostluklarını, arkadaşlıklarını bitirecekler. Mahalle arkadaşları çocuklarımızda, torunlarımızda, kurtçuklar arayacaklar!

Bütün takımların taraftarları takımlarının galibiyetlerini hem stadyumda hem dışarıda kutladılar. Ama hiç birisi tampon tampona binlerce arabayla, sabahlara kadar avaz avaz bağırarak, kornalarla, arabaların pencerelerinden sarkarak, insanların uykularını, huzurlarını çalmadı. Türkiye de normal olanların hepsi burada yasak. Ne hikmetse alman polisi hiç müdahale etmedi. Etseydi neler olurdu acaba? Kendinden başkasına yaşama hakkı tanımayan, lügatında özeleştiri, çevresine tek gram saygı bulunmayan bu güruh  daha ne çirkinlikler yumurtlardı!

Sokaklardan yükselen seslere kulak verelim: Türkler gitti, sahalara tekrar spor gelecek. Teşekkürler Hollanda, sporu turnuvaya geri verdin. Dış bakanlık uyarsın; Türkiye Kurt kaynıyor, kimse gitmesin. Sevgili Kurtlar sakın bir daha bu memlekete gelmeyin, burada insan onuru dokunulmazlığı var. Türkiye Asya, Afrika kupasına katıl, belki orada bir şansın olur. Sadece benim dediğim olacak, her yer de ben haklıyım sapıklığına Avrupa da yer yok. Milliyetçiliğini hastalıklı bir şekilde abartan bir takım turnuvaya alınmamalı. Şair ve Düşünürlerin memleketi Almanya vatandaşı  (Deutschland das Land der Dichter und Denker) kelimelere göbek attıran 86’lık Edwin amcam hemen uyarladı: Kornalar sustu, insanlar uyudu, anlaşılan Türkiye Turnuvadan kovuldu. Beni köyümüzün marketinde gülücüklerle karşılayan arkadaşım Ludwig, arkamı sıvartlayarak, Kumpel (Dostum) nihayet kurt işareti yapan koyunlardan kurtulduk, gott sei dank. Allaha şükür. Geceler tekrar sessizliğine kavuştu. Türklerin problemi: aşırı milliyetçilik, İslamcılık ve çok yaygın aşağılık kompleksi. Hayır saydıkların bütün Türklerin değil, kurt selamına verilen iki maçlık haklı cezanın, takıma değil memlekete verildiğini söyleyenin arkasından gidenlerin problemi!

Almanya turnuvadan elendi, çok sevindiler, sabahlara kadar anırdılar, sokaklara döktükleri aşağılık komplekslerini (kinlerini) bütün dünyaya gösterdiler. Biz her zaman olduğu gibi Alman ve Türk takımlarının başarılarını, Alman dostlarımızla, arkadaşlarımızla beraber kutlamamızı sürdürecek, içme suyumuzu aldığımız mekânın sahibi Martin’in dediği gibi, bir grup yırtık beyinli (Hirnriss) Koyunların pardon GOYUNLARIN aramıza girmesine izin vermeyeceğiz.

REKLAM ALANI