Müslümanlar arasında farklı yorumlar yapılan ayetlerdir. İyi niyetli yorumlar yanında, Peygamberin gayri-meşru ilişkiler içinde olduğunu söyleyenlerde olmuştur. Bu ayetlerin iniş sebepleri hakkındaki tartışmalar bu sonuçları doğurmuştur. Ayetleri yazarak konuya açıklık getirmeye çalışalım.
Tahrim suresi 1.ayet: Ey Peygamber! Hanımlarının gönlünü hoş etmek için Allah’ın sana helal kıldığı bir şeyi kendine niçin haram kılıyorsun? Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
3.ayet: Peygamber hanımlarında birisine gizli bir söz söylemişti. O da bu sırrı ifşa edince, Allah durumu Peygamberine açıkladı ve o sözlerden bir kısmını ona bildirdi, bir kısmına ise hiç değinmedi. Peygamber bunu eşine haber verince, eşi: ‘’Bunu sana kim haber verdi?’’ dedi.
5.ayet: Eğer Peygamber sizi boşayacak olursa, Allah sizin yerinize ona, dul veya bekar, sizden daha iyilerini; Allah’a boyun eğip iman eden, içtenlikle itaat eden, tövbe eden, asla isyan etmeyen ve sürekli Allah yolunda yürüyen kadınlar verir.
Beş ayeti bir bütünlük içinde okuduğumuzda, Peygamber hanımlarının birbirlerini kıskandıkları, dedi-kodu yaptıkları, Peygamberi çekiştirdikleri, Peygamberin hanımlar arasında eşit davranmadığı, Peygamberin kendisi için helal olan bir hanımına yaklaşmasının veya yediğinin diğer hanımlar arasında olumsuz kıskançlık yaratması ile; Peygamberin söz konusu olayın bir daha tekrarlanmayacağına dair yemin etmesi neticesinde hem Peygambere hem de eşlerine ikaz vardır.
Ayetlerin iniş sebebi hakkında önemli bulduğum iki görüş var.
Birincisi: Elçi Muhammed, Zeynep binti Cahş ile yeni evlenmişti. Sıra onunla gecelemeye geldiğinde, Zeyneb’in Resûlullah’a bal şerbeti ikram etmesi ve odasında Resûlullah’ı biraz fazla tutması Hz. Aişe ile Hz. Hafsa’da kıskançlık duygularını kabartmıştı. Bu iki kadın, kontrolden çıkan duygularını tatmin amacıyla, Allah’ın Resulü odalarına geldiğinde: “Ya Resûlallah! Ağzın kötü kokuyor; galiba içtiğin bal şerbetini yapan arılar falan bölgede yayılmışlar…” demek üzerine aralarında anlaşmışlardı. Gerçekten de Resûlullah, ikisinden de aynı sözü işitince, yemin ederek ‘’Tek bu sözü söylemeyin ve ifşa etmeyin, bir daha bal şerbeti içmeyi kendime haram kılıyorum.’’ Dedi… (Prof. Dr. M. Z. Duman -İbni Kesir tefsir VIII/186 vd.)
İkincisi: Hz. Muhammed, eşi Hafsa’nın odasında, cariyesi Maria ile cinsel ilişkideyken eşi Hafsa’ya yakalanıverir… Hafsa buna bozulur. Hz. Muhammed bir daha Maria ile yatmayacağına yemin eder ve Hafsa’dan bu olayı gizli tutmasını ister… Ancak Hafsa, kendisine yakın bildiği Muhammed’in bir diğer eşi olan Aişe’ye durumu anlatır. Aişe’nin davranışlarından Hz. Muhammed anlar ki Hafsa kendisine her şeyi anlatmıştır. Bu durum üzerine yukarıda belirtilen ayetler gelir.
Birinci görüş: Pek inandırıcı görünmüyor. Peygamber için yumuşatılmış bir rivayet. Çünkü, bal şerbetini fazla içmiş olması, yeni evlendiği eşinin odasında fazla kalması yemin edilecek bir durumu gerektirmiyor.
Yeminle bir daha yapmayacağını söylemesi için Peygamberin, daha önemli bir sebep olması gerekir ki burada ikinci görüş ağır basmaktadır.
Cariyeler, (savaş esiri kadınlar) ayetlerde ‘’Sağ elinizin malik olduğu’’ şekline geçer. Cariyeler sahiplerine helaldir. Evlilik ilişkilerine girmelerinde bir sakınca yoktur. Böyle olduğu halde, Hz. Muhammed’in cariyesi ile ilişkiye girmesini gizli tutmak istemesi, bir daha bir araya gelmeyeceğine yemin etmesi, diğer eşlerin kıskançlık krizine girmelerine sebep olduğu için; Peygamberimiz, aile düzeni bozulmasın diye böyle bir karar almış olabilir. Yukarıda belirtilen birinci ayette Allah Peygamberine ‘’ Hanımlarının gönlünü hoş etmek için Allah’ın sana helal kıldığı bir şeyi niçin kendine haram kılıyorsun!’’ ikazından da bunu anlıyoruz.
İkinci ayette: Gereksiz olan yemini bozması istenmektedir.
Üçüncü ayette: Allah bu iki kadının eşleri Peygamber aleyhine girdikleri dayanışma ile ilgili sözlerin ve düşüncelerini genel hatlarıyla Peygamberine bildirdi. Tamamını değil.
Rivayete göre Peygamber, Hafsa’nın gününde, Hafsa’nın odasında Maria ile beraber olmuştur. Hafsa’nın sinirlendiği olay bunadır. Hz. Muhammed de tekrar böyle bir hata yapmayacağına dair; Hafsa’ya söz vermiş yemin etmiştir.
Böyle olmasına rağmen, 4. ve 5. ayetlerde Peygamber hanımlarına büyük ikaz ve tehditler vardır. Allah, Müminlerin annesi olarak nitelendirdiği Peygamber eşlerine, ne şekilde olursa olsun; Peygambere karşı yapacakları saygısız ve kaba davranışlara karşı Peygamberinin yanında olacağını, onu koruyacağını yüksek perdeden onlara bildirmiş, gerekirse 5. ayette belirttiği gibi kabalık yapan eşlerin yerine, daha güzel, imanlı, itaat ve tövbe eden, asla isyan etmeyen, sürekli Allah yolunda yürüyen kadınlar vereceğini bildirerek kesin ikazını yapmıştır.
Daha sonra, buna benzer hadiseler sebebiyle Ahzap suresi 28-29. Ayetlerle, dokuz olan eş sayısı dörde indirilmiş, günleri onlar arasında taksim etmiş, diğerleri için zaman ve sıra sınırlaması kaldırılmış, dolayısıyla hiç kimsenin ona itiraz hakkı kalmamıştır. (Nur /51.ayet)
Bu ayetlerle, sayı sınırlaması olmayan Arap toplumundaki evlilik sayısı dörde indirme yolunda, çok evliliğin olumsuz yanları üst seviyede Peygamber ve eşleriyle örneklendirilmiştir. Evlilik sayısı en fazla dört olarak sınırlandırılırken, iyi olanın tek kadınla olduğu vurgusu yapılmıştır. (Nisa/3)