Kar, kış, boran ve bitmeyen mevsim şarkıları

Evet, beklenen oldu; kış kapıya dayandı. Soğuk hava, kar, yağmur, fırtına… Ne ararsanız var. Güneşli yaz günlerini mumla arayacağımız bu dönemde, gündüzlerin kısalığı ve sıcaklığın yerlerde sürünmesi de işin cabası. Ancak bu durum, herkes için aynı anlamı taşımıyor.

Kimileri için düşük sıcaklıklar adeta enerji deposu. Hani şu “Oynama şıkıdım şıkıdım, ah yanar döner” havası var ya, işte tam da öyle! Kışın melankolisini yaşayanlar kadar, bu soğukta enerjiyi tavan yapanlar da var. İlginçtir ki kuzey yarımkürede kış yaşanırken, güney yarımküre güneşin tadını çıkarıyor. Doğa, adeta “Herkese mevsiminden bir parça” dercesine döngüsünü sürdürüyor.
Kış mevsiminin detaylarını bilim çok güzel açıklıyor. Kuzey yarımkürede Aralık, Ocak ve Şubat aylarında yağan kar; güney yarımkürede Haziran, Temmuz ve Ağustos’ta yazın sıcağıyla yer değiştiriyor. İlahi düzen, iklimi ve mevsimleri büyük bir özenle idare ederken, biz sıradan insanlar bu muhteşem düzeni bazen fark ediyor, bazen de görmezden geliyoruz.
Bu mevsimlerin getirdiği romantik hava, hafızalarda unutulmaz melodileri çağrıştırıyor. “Yağmur yağsa, uykum kaçsa, bir kuş konsa parmağıma…” diye başlayan o şarkı gibi. Evet, her mevsim kendi şarkısını söylüyor. Kışın sessizliği bile bir melodi aslında, sadece dinlemeyi bilene.

Sonuçta, kış da diğer mevsimler gibi hayatın bir parçası. Kimine huzur, kimine enerji, kimine ise yalnızlığı hatırlatıyor. Ancak şu bir gerçek ki doğanın bu görkemli döngüsü, her haliyle büyüleyici. Şimdi sıkı giyinin, battaniyenizi kapın ve kışın tadını çıkarın. Hoşça kalın!