Avrupalı Türklerin paracıklarina yazık oldu

Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçim, parti liderlerinin ve bir grup partililer tarafından SEÇİLMİŞLERİN seçimidir. Avrupalı Türklerin SEÇİMİ değildir ve olamaz!..“ (Tevfik KARA)

Yayınlama: 11.04.2023
112
A+
A-

Ülkemizde 14 Mayıs 2023 günü yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri için geriye sayım başladı. Hareketli bir aday, adaylığı dönemi yaşandı. Ardından kesin aday listeleri açıklandı ve ortalık toz, duman oldu.

Ben Avrupalı bir Türk basın mensubu olarak olayı başka bir pencereden irdelemek istiyorum.

 

YURTDIŞINDA NE KADAR SEÇMEN VAR

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK)  yaptığı açıklamaya göre yurtdışında 4 bin 969 seçim sandığı kurulacak. Bu sandıklarda 3 milyon 286 bin 786  kişi oy kullanma hakkına sahip. Ama seçme hakkına sahip olanların yüzde kaçının sandığa gideceğini de kimse tahmin edemiyor.

 

ALMANYA LOKOMOTİF ÜLKE

Her alanda olduğu gibi Türk vatandaşlarının yoğun olduğu ve en fazla Türk seçmenin yaşadığı ülke de elbetteki yine ALMANYA. Yaklaşık 1 buçuk milyon kişi 13 başkonsolosluk bölgelerinde oy kullanmaya gidecek ya da bir çoğu taşımalı sistemle, sandıklara taşınacaklar.

Daha sonra oy pusulaları ağzı mühürlü çuvallarla, sayım için Türkiye’ye gönderilecek. Oysa ki en doğrusu kullanılan oyların yine YURTDIŞI’nda sayılmasıdır.

Galiba hükümet yetkilileri, oy kullanırken güvendikleri görevlilere, sayım için GÜVENMİYORLAR!..  Ya da bizim sayı, saymasından bihaber olduğumuzu düşünüyorlar.

Çok garip bir uygulama. Garip olduğu kadar PAHALI bir uygulama.

Elbette böyüklerimizin bir bildiği veya düşündükleri vardır…

 

ADAY ADAYLIĞI İÇİN YARIŞTILAR AMA…

Öncelikle; AK Parti, CHP, İYİ Parti, MHP, Memleket Partisi, Saadet Partisi, DEVA, GELECEK, HDP, Yeniden Refah Partisi, Zafer Partisi vs vs için yurtdışından da önemli ölçüde aday, adaylığı başvuruları oldu.

Hem de belli bir ÜCRET ödeyerek başvurular yapıldı.  Bazı partilerin ücreti oldukça da ASTRONOMİK’ti.

Ancaak kesin listeler açıklandıktan sonra anlaşıldı ki;

YURTDIŞI TÜRKLERİ  adeta „KERİZ“ yerine konuldu.

AK Partili ve MHP’li birkaç adayın haricinde yurtdışı Türkleri YOK SAYILDI!..

Tıpkı İzmir gibi 28 milletvekili çıkaracak kadar seçmeni olmasına rağmen 3 veya 4 kişiyle Yurdışındaki insanımıza; „size değil,  sadece oyunuza ihtiyacımız var“ mesajı verildi.

Yazık!..

Gerçekten çok yazık!..

 

ÖNCELERİ DÖVİZ AĞACI, ŞİMDİ REY AĞACI

1970’ten itibaren Avrupalı Türkler, Türkiye’dekiler için bir „DÖVİZ AĞACI“ muamelesi gördüler. Son 10 yıldan beri buna „OY AĞACI“ ünvanı da eklendi ve işlem tamamlandı!..

Düşünün kii;

Seçiyorsunuz ama seçtikleriniz sizi temsil etmiyor. Sizden birileri değil!.. Seçeceğiniz kişiler, Avrupalı Türkler değil, Türkiye’de yaşayanlar. İşte bu yüzden diyorum ki;

BU SEÇİM BİZİM SEÇİMİMİZ DEĞİL!..

 

CHP VE İYİ PARTİ İÇİN BİR HİÇİZ

Önce AK PARTİ: Avrupalı Türklerin en çok tercih ettiği parti kuşkusuz ki AK Parti. Geçen dönem Avrupalı Türkleri temsil eden Zafer Sırakaya, yine İstanbul’dan aday. Seçileceğine kesin gözüyle bakılıyor. Avrupalı Türk kadınlarını temsilen, Meryem Göka, AK Parti’den Konya milletvekili adayı. Sıralamadaki yeri 4. Seçilmesi garanti gibi. İGMG eski Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü, AK Parti’den İstanbul 3. Bölge 7. sıra adayı. O da kesin seçilir. Etti size: ÜÇ VEKİL…

CHP’nin yurtdışında yaklaşık yüzde 20 civarında bir oyu var. Ama yurtdışından maalesef ADAYI yok!..

Adam mı bulamadılar yoksa Avrupalı Türkleri ADAM YERİNE’mi koymadılar hala düşünüp duruyorum!..

MHP’den yine geçen dönem olduğu gibi eski Türk Federasyon Genel Başkanı Cemal Çetin, İstanbul 2. Bölgeden 2. sıra adayı ve seçilmesi garanti gibi gözüküyor. Oldu; DÖRT VEKİL..

 

Gelelim İYİ Parti’ye; 2018’den beri Avrupa’da yapılanmaya gayret eden, ancak bunu bir türlü beceremeyen İYİ Parti, Malatya’dan Selçuk Han’ı 4. sıraya koymuş. Seçilme şansı var mı derseniz maalesef yok!..

İYİ Parti’nin Avrupa’da  başka bir adayı’da  yok. Aday adaylığı başvurusu yapılanları da elemişler. Zaten 5 seneden beri Genel Başkanlarının yolu da bir türlü Avrupa’ya düşmedi. Bu da gösteriyor ki, İYİ Parti için yurtdışı oylarının önemi yok ya da ümidi kesmişler. Ancak düşünmeden edemiyorum;

Önce Ahmet Kamil Erozan sonra meşhur Yavuz Ağıralioğlu ve en son olarak ta Akşener’in yardımcılarından Çanakkaleli Rıdvan UZ buralarda turistik gezimi yaptılar yoksa çalışıyoruz diye genel merkezi mi oyaladılar?

Uzun yıllar İGMG Genel Başkanlığını yürüten Ali Yüksel’in de Yeniden Refah Partisinden Konya için aday gösterildiğini öğrendik.

 

DİĞERLERİNDEN HABERİMİZ YOK

Peki seçime girecek diğer partilerden ADAY olan yok mu? Elbette vardır ancak şu ana kadar bize ulaşan bilgiler bunlar. Bu konuda bilgi eksiğimiz varsa lütfen kusurumuzu bağışlasınlar.

 

KEŞKE DİYORUM

Keşkeleri pek sevmem ve pekte kullanmayı tercih etmem. Ancak 14 Mayıs’taki  seçim için çeşitli siyasi partilerden  aday adayı olanlar, listelere giremeyeceklerini bildikleri halde ADAY ADAYI  olmak için adeta yarıştılar.
Aday adayı olmak için belli bir ÜCRET ödemek zorunda kaldılar.

İlaveten bir sürü MASRAF yaptılar!
Bu arkadaşlara; “GELİN bu parayı DEPREMZEDELERE veya bir hayır kurumuna bağışlayın da işe yarasın!..” deseydik, cevapları kesin olarak; „biz gereken YARDIMI yaptık“ ya da „PARAMIZ YOK” diyeceklerdi.
Merak ediyorum: Ödedikleri ücretle ÜLKE EKONOMİSİ’ne mi
Yoksa PARTİ EKONOMİSİ’ne mi faydaları dokundu?..

 

TÜRKİYE’NİN TEK KURTULUŞ YOLU

Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin tek KURTULUŞ YOLU vardır. O da tıpkı FUTBOL’da olduğu gibi;

Hem SİYASET’te hem BÜROKRASİ’de hem de EKONOMİ’de yönetimi/idareyi ya da yetkiyi AVRUPALI TÜRK GENÇLERİ’ne vermesidir!..

Buna da Türkiye’deki BARONLAR razı olmayacağına göre GEÇMİŞ OLSUN!..

 

SONUÇ

İşte bu tüm bu olumsuzluklardan sonra diyorum kii;

BU SEÇİM AVRUPALI TÜRKLERİN  SEÇİMİ DEĞİLDİR!..