Barabbas olayı, dört İncil’de de yer alan ibretlik bir hikâyedir. Kur’an da aynı olayı isim vermeden aktarır. Barabbas katil, zalim ve ırz düşmanı bir haydut olduğu için, Romalıların Yahudiye Valisi Pontius Pilatus tarafından zindana atılmıştı ve işin ilginç tarafı da bu kişinin hapiste yanındaki İsa peygamber olacaktı…
Roma geleneklerine göre Fısıh bayramlarında, halk bir mahkûmun salınmasını istersen valiler zindandan bu kişiyi çıkarırdı.
Sonunda cahil halk kamuoyuyla veya seçimle, Pliatus’tan İsa’yı değil,azılı suçlu Barabbas’ı affetmesini istedi.
Vali geleneğe uyarak Barabbas’ı özgür bıraktı. Yani halk; aydınlığın, adaletin, Allah’ın bile “Kelimetullah” dediği peygamberi değil, cinayet ve tecavüzün temsilcisi Barabbas’ı tercih etti.
Sonuç olarak ehil olmayan halkın isteğiyle haydut Barabbas serbest bırakıldı,
Hz.İsa ise çarmıha gerildi.
Barabbas zindandan çıkınca ilk işi birine tecavüz etmek ve öldürmek oldu. Sonuçta yeniden zindana atıldı. Ertesi yıl Fısıh bayramında affedilmeye aday iki suçludan biri yine Barabbas’tı ve halk bu sefer de
Barabbas’ın affedilmesi lehinde oy kullanmıştı.
Bu toplumlar, “Barabbasları yeğleyen toplum” olarak adlandırılır. Bunlar kötülük yapanları ödüllendiren toplumlardır.
Cehalet, her zaman küçük menfaat uğruna büyük idealleri satan toplumlarda baş gösterir ve zalimleri kutsar.
EN BÜYÜK SAVAŞ!
Diyorum ki:
Cehaletle savaşı kazanan peygamber, düşünür, fikir adamı, bilim adamı olmamıştır.
Cehaletle savaşın!
Kazanamayacağınızı bilseniz de…
En büyük ibadet de saadette, erdem de budur.
Peki cehalet nedir?
Hür aklı seçmemiş, teslimiyetçi, herkesin geçtiği köprüden geçmeye çalışan zavallı anlayıştır.
Doğru yolda olana selam olsun!