KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Mali Sekreteri Evrim Hınçal diyor ki;
“Sabah 10:40’da Sabiha Gökçen’e vardık; Harmancı ailesi Eşim Sevgen Damdelen ve çocuğum pasaport kontrolünden geçti fakat ben uzun zamandır ülkemizdeki aydın demokrat arkadaşlarımızdan bazılarının da karşılaştığı gibi ‘N82’ yasaklı listesinde adımın olduğu söylenildi ve Türkiye’ye girişim engellendi.
İlgili kişilere ulaşmaya çalıştık ve yardım amacı ile devlet yetkililerimizi aradım fakat maalesef ailem ile birlikte saat 18:40 uçağı ile ülkeme geri gönderildik.
N82 nedir, neden yasaklıyım? diye sorduğumda ise oradaki görevli arkadaşlar biz size açıklama yapamayız ülkenizdeki konsolosluğa başvurmanız gerekmekte olduğu bilgisi bana verildi.
Uzun zamandır Türkiye Cumhuriyeti’ne girişlerde bu sıkıntıları yaşayan farklı arkadaşlarım da oldu; hepimiz de bunlara tanık olduk.
Bu sıkıntılı durumun artık çözülmesi gereken bir sorun olarak karşımızda durduğunu bir kez daha görmüş ve yaşamış olduk.
Seyahat hakkı denilen doğal bir hak var tüm dünyada yaşayan herkes için ben de bu seyahat özgürlüğümün kısıtlanmasını hukuki yoldan Sn. Avukatım Hüseyin Malyalı ile arayacağımı ve gereken yasal işlemleri başlatacağımı da buradan açıkça belirtmek isterim”.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da konuya giriyor; Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı ile ailece tatile gidiyorken TDP Mali Sekreteri Evrim Hınçal’a N82 yasaklı listesinde olduğu söylenilmesine tepki gösteriyor.
Tufan Erhürman, G82, N82 kodlarının arasında Türkiye ve KKTC ilişkilerinin hapsedildiğini söyledi.
İnsanların tabi tutuldukları işlemlerin gerekçelerini bile öğrenemediğini kaydeden Erhürman, “Minicik çocukların havaalanlarında yaşadıkları endişeler, göz yaşları kabul edilebilir şeyler değil” dedi.
Erhürman, “Bu ülkeyi yönettiğini iddia edenler bir yana, KKTC-TC ilişkilerinin doğru zeminde iyi ilişkiler olması gerektiği kanaatinde olan hiç kimse açısından bu sorunun görmezden gelinmesi, çözümsüz bırakılması düşünülemez” şeklinde konuştu.
Doğru…
Bu kodların ne olduğunun, ne anlama geldiğinin herkese çok iyi anlatılması gerek.
Türkiye’nin buna neden ihtiyaç duyduğunun, neden böyle bir uygulama yaptığının açıkça ifade edilmesi gerek.
Gerek de, “Sidikli Kıbrıslı Türkler de hiç bir şeyden memnun olmuyor?” cümlesinin, yazısının, kelamının da TÜRK KIBRIS’ta sorgulanması gerek!
Yasa, kanun, mahkeme, hâkim, savcı yok mu bu memlekette?
Var da halâ koloni yasaları mı yürürlükte?
Onun için mi İngiliz vatandaşlarının Kıbrıs’ta Türk’e sövmesi bu kadar serbest ve karşılıksız kalıyor?