”Bebek cânisi Öcalan’ın, konuşması için Bahçeli tarafından TBMM’ye davet edilişinin ardından başlayan uluslararası boyutlu bu çok tehlikeli ve bir o kadar da karanlık dönemde devlet ve millet olarak hangi lidere ve hangi siyâsi partiye güvenmeliyiz?” sorusuna verilecek en isabetli cevap aşağıda ki şekilde olmalıdır.
Bir araya gelmeleri şartıyla;
Yusuf Halaçoğlu- Kutlu Parti
Ümit Özdağ- Zafer Partisi
Musavat Dervişoğlu- İyi Parti.
Ya Anahtar Parti?
Asla güvenmiyorum.
Güvenilmesi çok büyük bir felâket olur.
Nedeni ise, Yavuz Ağıralioğlu’nun ”Erdoğan’ın iradesi benim de irademdir” sözünü söylemiş olmasıdır.
Bu sözü üzerine, telefon açarak Yavuz Ağıralioğlu’na ”ne demeye çalışıyorsun, bu ne yersiz bir söz böyle, maksadın nedir?” diyerek sert bir şekilde çıkışmıştım.
Bu çıkışmam karşısında, Yavuz Bey önce üst perdeden konuştu, ardından sesinin tonunu düşürerek asılsız bir şeyler söylemeye çalıştı.
Buradan Yavuz Ağıralioğlu’na tekrar soruyorum;
Madem, Erdoğan’ın iradesi senin iraden, o zaman, çok yüklü paralar harcayarak, başka partilerin altından kalkamayacağı astronomik rakamlar ödeyip binalar kiralayarak neden parti kuruyorsun ki, nasıl olsa iraden iktidarda değil mi?
Yavuz Bey;
Yavru AKP’yi mi kurdunuz?
Yoksa AKP’nin izci takımı mısınız?
AKP- CHP- MHP
Bu üç parti, Öcalan ve yeni açılım konusunda düşünce ve eylem üçüzleridir, en küçük bir ayrıcalıkları yoktur.
Bu üç partiye bel bağlamak Türk milletinin felâketinedir, sonu bölünüp parçalanmaktır!