Biraz ufuk ötesi (1)

Yayınlama: 03.04.2023
20
A+
A-

Seçime gidiyoruz artık.

Bahar da göründü yavaş yavaş.

O halde biraz Attila İlhan’a gidelim mi? (ELDE VAR HÜZÜN)

“manastır’da eskiden

cam çerçeve ayna

‘askeri mahfel’de

ay ışığı dolardı bardaklarına

erguvan bıyıklı

‘erkânıharplerin

henüz dönmüşler berlin’den

genç ağaçlar gibi yakışıklı

tekgözlükleri elde

omuzlarında pelerin

mürüvvet ‘hassaten’

eşref bey’i hatırlıyor

kolağası mıydı neydi

‘fevkalade kendinden emin’

dolu mavzer gibi korkutucu

bakışları küstah

adeta ısırıyor”

eşref bey’in uykusu oldum olası ağır

hele sabahları hiç uyanamıyor

rüyalarında 1324 / eski manastır

buğulu aynasıdır unutulmaz ümitlerin

gece mavisi atlarından iner

rap rap / ay karanlık ‘mülâzim’ler

el basarak

‘kur’an-ı azim-üş-şan’ üstüne

yemin etmişler

tabanca ve bayrak

‘mülkü zulümden kurtarmak için’

haklıdır üzülse de eşref bey

o günden bugüne

(yani dersaadet / rumî 1335)

ne tabanca kaldı ne bayrak

ne cumayıbâlâ’ya osmanlı bir kar yağıyor

ne serez’de mevlevi tekkesi

o müslüman ıslığı

bin yıllık görkemli ney

ne üsküp ne köprülü ne tikveş

iç köprülerini ‘lahzada’ yakarak

bir yıldırım düşmüş adeta gönlüne

‘muazzam’ bir kılıç gibi

devlerin kullandığı

elektrik yeşili ve çıplak

kirpiklerinde yangın isi

avuçları acımasız kara

ağzında sırtlan nefesi

etrafı bütün leş”

 

Bu günlük bu kadar.

REKLAM ALANI