Giresun’da 4. Muratvari alkol yasakları

Yayınlama: 16.05.2024
83
A+
A-

Giresun Valiliği’nin aldığı alkol yasağı kararı, son günlerin en çok tartışılan konularından biri haline geldi. Kamu güvenliği ve genel sağlık gerekçeleriyle alınan bu karar, birçok kesimde farklı yorumlara neden oldu. Ancak, tüm bu tartışmalar arasında unutulmaması gereken bir nokta var: Güvenlik ve özgürlükler arasında hassas bir denge bulunması gerekmektedir.

Günümüzde, kamusal düzenin sağlanması ve toplumun güvenliği, temel hak ve özgürlüklerin korunmasında kritik bir rol oynamaktadır. Ancak, bu güvenliğin sağlanması için alınan tedbirlerin, demokratik ilkeler ve insan haklarıyla bağdaşması elzemdir. İşte tam da bu noktada, Giresun Valiliği’nin aldığı kararın dengeli bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Öncelikle, alkol yasağının gerekçeleri üzerinde durmak önemlidir. Kamu güvenliği ve genel sağlık gibi temel prensipler, toplumun huzur ve refahı için hayati öneme sahiptir. Ancak, bu gibi tedbirlerin uygulanması, keyfiyetten uzak, adil ve dengeli bir şekilde yapılmalıdır. Valiliğin belirttiği gibi, yasağın “açıkta ve çevreyi rahatsız edecek şekilde” içki içilmesini engellemeyi amaçladığı anlaşılıyor. Bu da, halkın genel düzenini korumaya yönelik bir adım olarak değerlendirilebilir.

Ancak!

Giresun Valiliği’nin alkol yasağı kararı, tarihsel bir perspektiften değerlendirildiğinde, Osmanlı İmparatorluğu döneminde alınan benzer kararları hatırlatıyor. 1623 ile 1640 yılları arasında Osmanlı tahtında hüküm süren 4. Murat, adeta günümüzde alınan kararların bir benzerini yaşatmıştı. İstanbul’un huzuru için alkol, tütün ve kahve gibi maddeleri yasaklamış, yasağa uymayanları ise cezalandırmıştı. Bu karar, o dönemdeki güvenlik ve düzen anlayışının bir yansımasıydı.

Geçmişte alınan bu tür radikal kararlar, günümüz demokratik toplumlarında kabul edilemez bir şekilde algılanmaktadır. Giresun Valiliği’nin alkol yasağı kararı da, benzer şekilde değerlendirilmelidir. İstanbul’un o dönemde alkol yasağı gibi sert tedbirlerle denetlenmesi, güvenlik endişelerine çözüm getirmiş olabilir. Bu yasakların uygulanması sırasında yaşanan keyfiyet ve adaletsizlikler, insan haklarına yönelik ciddi ihlallerle sonuçlanmıştır.

Günümüzde, toplumların talepleri ve ihtiyaçları farklılaşmıştır. Güvenlik ve düzenin sağlanması, elbette ki önemlidir. Ancak, bunun sağlanması için alınan tedbirlerin, demokratik prensipler ve insan haklarıyla uyumlu bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Giresun Valiliği’nin aldığı alkol yasağı kararı da, bu çerçevede ele alınmalıdır. Toplumun güvenliği ve huzuru için atılan adımların, demokratik hak ve özgürlüklerin korunmasıyla birlikte sağlanması, en sağlıklı yaklaşım olacaktır.

Sonuç olarak, 4. Murat’ın alkol yasağı gibi sert tedbirler aldığı dönemlerdeki uygulamaları, günümüz demokratik toplumlarında referans olarak almak mümkün değildir. Giresun Valiliği’nin alkol yasağı kararı da, bu bağlamda dengeli bir şekilde değerlendirilmelidir. Güvenlik endişeleriyle demokratik hak ve özgürlükler arasında bir denge kurulması, toplumun refahı ve huzuru için en uygun yaklaşım olacaktır.

REKLAM ALANI