“Topal Osman” ve “Hezeyanlar”

Resimde, Trabzon Valisi Cemal Azmi Bey (önde sakallı olan) ve arkasında ayakta duran ise Topal Osman Ağa’dır. Topal Osman Ağa’nın solundaki ise Teşkilat-ı Mahsusa’dan Ali Rıza Benli’dir.

Ali Rıza Benli, Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından hemen sonra Enver Paşa’nın emri üzerine Doğu Karadeniz’e gelerek İttihatçılardan direnişi örgütlenmesini kurmuş olup, Giresun ve çevresinde görevlendirdiği kişi ise Topal Osman Ağa’dır.

Topal Osman Ağa aralarında dedem ve amcasının da bulunduğu 168 gönüllü Giresun uşağından “çekirdek kadrosunu kurmuş ve Pontos çetelerine karşı mücadeleye başlamış; Haziran 1919 başından itibaren  ise Atatürk’ün emrinde görev yapmışlardır.

Bu görevleri sırasında İnebolu-Amasya-Trabzon arasında Pontus çetelerini tenkil ve imha; Rusya’dan Anadolu’ya silah getirilmesi yanında 1921 başında İnönü savaşları ile Koçgiri isyanının bastırılmasında aktif görev almışlardır.

Koçgiri (Doğu Sivas) isyanı sırasında ayaklananlara karşı “bugünde ne yapılıyorsa, aynısını yapmışlar” ve batı cephesinde Yunan ilerlemesin karşı verilen mücadeleyi sekteye uğratmamışlardır. Bundan gocunanların torunları ve yandaşları ise Fındıklı’da  “gevezelik” etmeleri bir yana “iftira atmışlar; buna Fındıklı Belediye başkanı Cervatoğlu da destek vererek “kahramanlığı tartışılsın” demiş.

Bunlara “Topal Osman Ağa “hakkında bir kaç hatırlatmada bulunalım ki, hakkında lakırtı edip, “iftira attıkları” kişinin kim olduğunu öğrensinler:

-Balkan savaşına gönüllü katılmıştır.

-I.Dünya savaşı sırasında Rize-Çoruh cephesinde Teşkilatı Mahsusa içinde görev almış, tifoya yakalanınca Giresun’a dönmüştür.

-İyileşince Ruslara karşı gönüllüleriyle Harşit cephesinde görev almıştır.

-1918 başında Batum’a ilk giren birliğin başına olmuş ve Batum fatihi olmuştur.

-Mondros Mütarekesi’nden sonra “imhamıza karar verilmiştir, Trabzon’da kongre yapalım, silaha sarılalım” diyerek 42 yere telgraf çekmiştir.

– Rumların baskısı ile “tehcir sırasında” (mayıs-Ağustos 1915) cephede olduğu halde Ermeni suçlusu ilan edilip, hain rüşvetçi nemrut Mustafa divanı harbinde 168 arkadaşı ile idama mahkum edilmiş; bunun üzerine dağa çıkmış; Amiral Bristol Haziran 1919’da

“seni affettireceğiz, silahı bırak” önerisi yapmış; bunu kabul etmemiş ve direnişi sayesinde Temmuz 1919 başında affedilmiş ve affı Padişah Vahdettin iradesiyle yürürlük kazandıktan sonra, Giresun’a dönmüş ve Belediye Başkanlığı görevini üstlenip, Milli Mücadele’nin neferi olmuştur.

-Eylül 1920’de Erzurum’a Atatürk’e ve Kazım Karabekir’e Erzurum milletvekilleri Celalettin Arif, Süleyman Necati ve Hüseyin Avni Ulaş üçlüsünün organizasyonuyla “Erzuurm Erzurumlularındır” parolası ile planlanan “darbe teşebbüsünü” gönderdiği 700 kişilik Giresun  Milli Askeri ile önlemiştir.

-Karsın alınmasından sonra Kars şehrinin güvenliğini sağlama üzere birlik göndermiştir.

-İnönü savaşlarına gönüllü birlik göndermiş; Ocak-Haziran 1921 arasında ayaklanan Doğu Sivas İmranlı merkezli Koçgiri aşiretine karşı tenkil harekatında görev almış ve isyanın bastırılmasını sağlamıştır.

– Sakarya (Polatlı-Haymana) savaşında Haymana önlerinde Mangaldağı-Uludağ arasında emrindeki 42.Giresun gönüllü Alayı ile birlikte savaşmıştır.

-Büyük Taarruz’da İscehisar, Doğanlar köy Dedesivri tepesi ile Evliyatepe arasında konuşlanmış üstün Yunan güçlerini imha etmiş; takip harekatına katılarak Manisa-Akhisar-Bergama-AyvalıkBurhaniye-Edremit-Ayvacık-Ezine üzerinden Bayramiçe kadar askeri görevler almış ve Bayramiç’te güvenliği sağladıktan ve Yunan işbirlikçilere “gereğini yaptıktan sonra” Bayramiç-YiğitaliKarıncalı-Kuşçayır-Gökçeiçi köyü üzerine Çanakkale Salihler köyüne giderek, Çanakkale Boğazı ve çevresinde üstlenmiş olan İngilizlere karşı görev yapmıştır.

-Rize’de çocuklar okuyabilsin diye okul yaptırmıştır.

-27 Mart 1923 akşamı görüştüğü Trabzon milletvekili Ali şükrü Bay’in evinden ayrılmasından sonra İsmail hakkı Tekçe tarafından derdest  edilip, Dikmen deresi kaynağı başında (eski Mühye köyü sınırları içinde) öldürülmesinden haksız yere sorumlu tutulmuş, 1 Nisan’ı 2 Nisan’a bağlayan gece İsmail Hakkı Tekçe emrindeki birliklerce bulunduğu Çankaya, Papazın Bağı (Köroğu caddesi) sarılmış; çıkan çatışmada kasığından yaralanmış ve teslim olmuştur.

Teslim olmasından sonra “bildiklerini söylemesin diye” Trabzon Kayıkçılar Kahyası Yahya Kaptan’ın da katili olan İsmail Hakkı Tekçe tarafından başına ateş edilerek şehit edilmiştir.

Atatürk’ün emri üzerine Giresun Kalesi’ndeki mezarı, günümüzde bulunan kalenin en yüksek tepeciği üzerine “anıt-mezar” yapılarak taşınmıştır.

2000’li yılların başında kendisi de Koçgiri aşireti mensubu olan Giresun Valisi’nin ve dönemim Anasol hükümetinin AB şakşakçılığı ile “anıt mezarındaki

“‘Giresunlu Feridun oğlu 1883 doğumlu merhum Osman Ağa 1912 Balkan Harbi’ne gönüllü olarak gidip Çorlu savaşında ayağından yaralanarak sakat kalmıştır. Umumi harpte gönüllü müfrezesi ile Harşıt müdafaasında bulunmuş, Koçgiri isyanında, Pontuslar’ın imhasında, teşkil ettiği alay ile Sakarya Harbi’ne girmiş, Yunanlılar’ın Akdeniz’e atılmalarına kadar bütün savaşlara katılmıştır. Gösterdiği yararlıklara karşı binbaşılıktan yarbaylığa yükselmiştir. Sulhten sonra Hicaz’a gitmek niyetine ölümü mani olduğundan kendisine bedel harp arkadaşı Kurtoğlu Hacı Hafız hacca gönderilmiştir. Hacı Osman Ağa ruhuna fatiha. 1923.’’

metninde yer alan “Pontusçular’ın imhasında” ibaresi Avrupa’yı gücendirmesin  diye “sözde Milli güvenliğe uygun [?]” olarak değiştirilip, “Pontuslar’ın imhasında” ifadesi kitabesinden çıkarılmıştır.

Şimdi de Fındıklı Belediye başkanı Cervatoğlu “kurucu felsefeye ihanet ettiğini düşünüyorum” beyanında bulunarak, Kasım 1920 ile 1 Nisan 1913’e kadar Atatürk’e seçme Giresunlu gönüllülerden oluşan koruma birliği kuran ve koruyan Gazi Milis yarbay topal Osman Ağa’ya haksız, yersiz ve gereksiz söz söyleme talihsizliğinde bulunmakla kalmamış, daha da ileri giderek “Topal Osman’ın milli kahraman olup olmadığını tarihçiler tartışsın” cüretini göstermiştir.

Topal Osman Ağa “istiklal madalyalı” kahramandır. Tarihçilerin tartışacağı [iftiracılar hariç] bir yönü yoktur, vesselam.

Kar, izleri örtmesin.