Ülkenin sürüklendiği uçurumun kenarında mıyız, yoksa sadece var olduğunu mu sanıyoruz?
Bu soruya cevap ararken, gerçekten ülkemiz felaketin eşiğinde mi?
Bana sorarsanız, maalesef evet.
Tüm kurumlar yok edildi, ordu harap bir halde ve ortadan kaldırıldı.
Artık bir sinek bile devirmeye yetecek güçte değiliz. İnsanlar açlıkla değil, kıtlıkla mücadele ediyorlar.
Bulaşıcı hastalıklar yayılıyor, bombardımanlar ise hız kesmeden devam ediyor.
Bina üzerine bina yıkıldı, her yer enkazla dolu.
Güzel ülkemin insanları, gözlerimizi mi kapatıp kör olduk yoksa bu felaketi mi kabullendik?
Emekli maaşı geçimimizi sağlamıyor, sosyal devlet halkına hizmet etmek için var gücüyle çalışıyor ama gerçek ortada: emekli maaşları asgari seviyede.
Komşumuz, tarlamız, köyümüz-yaylamız ve sosyal devlet, bir yanda güzel hizmetler sunarken diğer yanda fakirlik var. Güzel şeyleri neden göz ardı ediyoruz?
Hangi gelişmiş ülkelerde fakirlik yok ki?
Ülkemizdeki fakirlik, gençlerin çalışmadan yaşamaya alıştırılmasından kaynaklanıyor.
Filistin gibi olmamak için elimizi taşın altına koymalıyız.
Geçmişte yaşananlar bize nelerin olacağını gösteriyor mu acaba?
Terör örgütünün durumu neyi işaret ediyor?
Şu anda istikrar var, bu çok önemli.
Ancak unutmayalım ki istikrarlı bir şekilde yönetilen devletimizin arkasında durmalıyız, çünkü savaş mağduru halk hayvan yiyerek açlıktan kıvranırken, yardım bile kısıtlı, keskin nişancılar her an tetikte.
Karanlık odakların oyununa gelmeyelim, müslümanları yok etmeye çalışanlara fırsat vermeyelim.