Hükümetin belirlediği fındık fiyatları yeterli mi?

Yayınlama: 10.08.2024
53
A+
A-

Fındık ve çay, Karadenizlinin kaderidir; bu iki ürün, bölgenin ekonomik, kültürel ve sosyal hayatının temel taşlarıdır. Karadeniz’in bereketli topraklarında yetişen fındık ve çay, nesilden nesile aktarılan bir miras olarak bölge halkının geçim kaynağıdır. Çiftçiler, bu ürünlere güvenerek hayatlarını şekillendirir, çocuklarını büyütür ve geleceğe umutla bakarlar. Fındık ve çay, Karadeniz’in ruhunu yansıtan, halkın alın teri ve emeğiyle özdeşleşen iki simge olarak varlığını sürdürmektedir. Bu yüzden, bu ürünlere sahip çıkmak ve değerini korumak, sadece Karadenizlinin değil, tüm Türkiye’nin sorumluluğudur.

Fındık Giresun başta olmak üzere Ordu, Trabzon, Samsun, Düzce ve Sakarya gibi birçok ilde yaklaşık 500 bin çiftçi ve ailesi tarafından üretilmektedir. Bu üreticiler, geçimlerini fındığa dayandırmakta; çocuklarını evlendirmek, iş kurmak ve hayatlarını idame ettirmek için fındık gelirine güvenmektedirler. Ancak, bu güvenin boşa çıkmaması ve üreticilerin emeklerinin karşılığını alabilmesi için hükümetin fındık taban fiyatlarını belirlerken üreticilerin beklentilerini ve maliyetlerini dikkate alması gerekmektedir.

Son dönemde hükümet, Giresun kalite fındık için 132 TL, Levant kalite fındık için ise 130 TL olarak belirlenen taban fiyatları açıkladı. Ancak, bu fiyatlar birçok üreticinin beklentisinin altında kaldı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) son altı yıllık dolar bazında fındık alım fiyatlarına baktığımızda, fiyatların 2018’de 2,93 dolar, 2019’da 3,34 dolar, 2020’de 3,73 dolar, 2021’de 3,5 dolar, 2022’de 3,01 dolar ve 2023’te 2,80 dolara gerilediğini görüyoruz. Son altı yılın ortalaması 3,22 dolar civarındadır.

Eğer 2024 için 3,5 dolar verileceğini varsayarsak, bu fiyat yaklaşık olarak 115 TL’ye tekabül ediyor. Ancak, bu rakamın ülkenin içinde bulunduğu reel ekonomik durumun yansıması olarak üreticilerin beklentisini karşılayacak düzeyde olmadığı açıktır. Genel olarak 4 dolara denk gelen 130 TL bandı iyi bir fiyat gibi görünse bile, Doğu Karadeniz’de en büyük girdi maliyetinin işçilik olduğu göz ardı edilmemelidir.

Fındık üreticisinin beklentisi 170 TL civarındaydı. Türkiye’nin Haziran ayı itibariyle rekor kırdığı fındık ihracatında, üretici açısından belirlenen fiyatın beklentileri karşılamadığını söylemek mümkündür. Fındık, sadece yerel ekonomiyi değil, aynı zamanda ülke ekonomisini de besleyen önemli bir tarım ürünü olarak dikkat çekmektedir. Bu nedenle, üreticilerin taleplerinin karşılanması ve emeklerinin karşılığını alabilmesi, Türkiye’nin dünya fındık piyasasındaki liderliğini sürdürebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Fındık üreticilerinin sesine kulak vermek, onların geçimlerini sağlamak ve Türkiye’nin dünya fındık piyasasındaki liderliğini sürdürmek adına büyük önem taşımaktadır. Hükümetin, üreticilerin maliyetlerini ve beklentilerini dikkate alarak daha gerçekçi ve tatmin edici fiyatlar belirlemesi gerekmektedir. Aksi takdirde, üreticilerin güveni sarsılacak ve fındık üretimi sürdürülebilir olmaktan çıkacaktır. Giresun ve diğer fındık üretici illerdeki çiftçilerin hak ettikleri değeri görmesi, sadece onların değil, tüm Türkiye’nin refahı için hayati bir öneme sahiptir.