Özel hastanelerde bebeklerin öldürülmelerinden mes’ulsünüz ve bu yüzden yarın mizan kurulduğunda mutlaka hesaba çekileceksiniz. En kısa zamanda tacı, tahtı, sarayı bırakıp Allah’tan af dilemek için ıssız dağlara inzivaya çekilin!
20 Mayıs 2014 de demiştiniz ki;
‘’Bu ülkenin Başbakanı olarak açıkça ifade ediyorum ki, Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı bir koyun bile benim sorumluluğum altındadır ve yarın mahşer günü ben bundan hesaba çekileceğim…’’
Bu sözünüzden On yıl sonra bugün sizlere soruyorum;
Bugün Cumhurbaşkanı olduğunuz ülkenin Özel hastanelerinde hunharca öldürülen BEBEKLER kimin mes’uliyeti altında, o bebeklerin öldürülmelerinden kim sorumlu?
Sn. Erdoğan
Katledilen o bebekler koyun değil insandır!
Katledildikleri yerler ise, Ankara’ya binlerce Km ötede Dicle kenarı değil, Cumhurbaşkanı olduğunuz ülkenin Özel hastaneleridir ki bu hastaneler sizin izninizle açıldı ve bu hastane sahiplerini Sağlık Bakanı yapan da, hastaneleri öven de sizsiniz!
Yoksa, özel hastanelerde hunharca öldürülen bebeklerin, Dicle kenarında kurtların kaptığı koyunlar kadar da mı bir değerleri yok?
Bebeklerin katledilişleri sizin mes’uliyetiniz altındadır ki bunu 20 Mayıs 2014 tarihinde bizzat siz söylemiştiniz!
Madem, mes’uliyetiniz altında olan bebekleri koruyamadınız, hiç olmazsa o özel hastanelerin sahiplerinin ve bebeklere kıyan cânilerin en ağır bir şekilde cezalandırılmalarının sorumluluğunu üstlenin!
Sn. Erdoğan!
Kıyamet günü, öldürülen tüm bebeklerin hesabının mutlak sizden sorulacağını bilin!
Hz. Ömer mahşer günü koyunun hesabını vermekten korkarken, siz bu bebeklerin hesabını nasıl vereceksiniz?
”Allah’ı ve hakikatleri sarayında kuş tüyü yataklarda aramanın beyhude olduğunu anlayan Belh Sultanı İbrahim Ethem gibi tacı, tahtı, sarayı terk ederek ıssız dağlarda Allah’tan af dilemek için inzivaya çekilin” derim.
20 Mayıs 2014 de atıfta bulunduğunuz Hz. Ömer’in sözlerini sizlere tekrar hatırlatmakta büyük faydalar görüyorum!
KOYUN OLAYINI BİR KEZ DAHA HATIRLAYALIM.
Bir gün Hz. Ali, Hz. Ömer’i, binekli olarak telâş içinde bir yere giderken görür ve sorar:
”Ya Emîrü’l-Mü’minîn nereye gidiyorsun?”
Hz. Ömer cevap verir:
‘’Devlete âit develerden biri kaçmış, onu aramaya gidiyorum!’’
O zaman Hz. Ali der ki:
‘’İnan ki senden sonra bu milleti idâre edecek olanlara çok ağır bir yük bırakıyorsun. Herkes senin yaptığını yapamaz!’’
Bunun üzerine Hz. Ömer şöyle konuşur:
”Hz. Muhammed Mustafa’yı hak Peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, Fırat kenarında bir oğlak kaybolsa, yahut bir kurt bir koyunu kapsa korkarım ki kıyamet gününde onun bile hesabı Ömer’den sorulur!”
Sn. Erdoğan!
Bu yazıyı sizlere, ASR SÛRESİ’nin bana yüklediği kulluk görevinin gereği olarak yazdım. Şayet yazmasaydım, bu sûrede Allah’ın bildirdiklerine göre ben de ”işlenen bu cinayetler karşısında sustuğum için” sizinle birlikte hesaba çekilirdim.