30 sene Tafel

Yayınlama: 27.02.2023
34
A+
A-

Önceleri nereden geliyor olduklarını bilemediğimiz insanların, ellerinde büyük poşetler ve çantalarla komşu köye doğru gidiyor olduklarını görünce, herhalde köyümüz marketinden alışveriş etmiş olmalılar diye kabul ediyorduk. Sonraları insanların köy girişimize iki kilometrede ki köylerinden, sekiz yüz metre içeride bulunan tek markete alışverişe değil de, bir yerden giyecek yardımı alıyor olabileceklerini düşünmeğe başladık. Hemen yanların da çeşitli marketler ve başka alışveriş mekanları var iken, niye tek ve minnacık markete alışverişe gelsinler! Memleketin her tarafında sığınmacı kılıfı içinde buraya gelen, getirilen insanlara bu tür yardımlar yapılıyor. Bizim köyde niye yapılmasın ile gördüklerimizin üstünü kapatıyorduk ki, aylar sonra köyümüzün çıkışındaki (evimize göre) spor salonomuzun kapısında bekleyen insanları görüverdik! Bir şey almak için bekledikleri belliydi. Gözlemlediğimiz insanlar buraya geliyor olmalıydılar. Oniki kilometre de ki şehrimizde Tafel olduğunu biliyorduk ama köyümüzdekinden haberdar değildik. Hemen öğrendik: Burada salı günleri 13:00 – 15.00 arası , insanlara yemeklik veriliyordu. Bir haftalık mutfak malzemenizi kişi başına iki avro karşılığında alabiliyordunuz. Çocuklara ücretsiz. Aylık geliri 950 avronun altında olan herkes, sosyal dairenin belgesiyle, üniversiteliler okul kimlikleriyle Tafel hizmetinden faydalanabiliyor. Büyük, küçük Marketler, fırınlar gün sonunda tezgahlarında kalanları Tafel’lere veriyorlar. Gerekli olan diğer bütün malzemeler insanların yaptığı yardımlardan karşılanıyor.

Kullanma tarihi dolan ürünler konteynelere doldurulup, çöpe gidiyor. Tüketilmesinde bir sakınca yok ama oluşacak bir zarardan kanun satıcıyı sorumlu kılıyor! Onlarda haklı olarak, bu ürünleri Tafel’lere götürüp, riziko altına girmek yerine, konteynelere atmayı tercih ediyorlar! insanların bu konteynerlere atılanları alması da yasak. Bugünlerde bu yasağın kaldırılıp, insanlara çöp konteynerlerinin kapaklarını açmayı planlıyorlar! Ne kadar insan çöplerden yiyecek toplamağa cesaret eder bilinmez.

Depremzede vatandaşlarımız, ikamet için Almanya’da ki akrabalarının yanına gelebilecekler! Vize için deprem bölgelerinde mobil istasyonlar (otobüs) kurulacak. Dış ve içişleri bakanı hanımefendiler önceki gün deprem yerlerindeydiler. Kota ile bakan koltuğuna oturan Nancy hanım içişlerin de göçmenleri yerleştirecek mekan bulamıyor, maddi yardım için feryat eden eyaletlere yardımcı olamıyor. Bir diğer kadın kotacı Annalena hanım her ağzını açtığında ilkokul öğrencisi beyniyle söylemlerde bulunup, Almanya’yı dünyaya rezil etmeyi sürdürüyor! İstasyonlarda ki akaryakıt fiyatı savaş öncesinde ki yerine gelmiş olsa da, doğalgaz ve elektrik fiyatları yüksek uçuşlarını sürdürüyor. Sokaklarda plakalarının sonunda E (elektrikli araç) harfi bulunan araçların sayısı artıyor! (aktüel 1 milyon 300 bin) Son üç aylık Bruttoinlandsprodukt (gayri safi yurtiçi hasılat) önceki üç aylık dönemin 0.4 puan arkasına düştü! Vatandaş yükselen fiyatlar, bilhassa enerji fiyatları sonucunda tüketimde frene bastı!

1993 yılında memleketin en kalabalık şehiri olan Berlin’de Sabine Werth isimli hanımefendi ilk Tafel’i kuruyor. Berlin halâ en kalabalık şehir, ilk Tafel halâ memleketin en büyüğü! Almanya’nın her tarafında hizmet veren 960 Tafel’de 60 bin kişi çalışıyor, %90’ı gönüllü, ücret almıyor. Şehrimizde ki Tafel’in sekiz dağıtım mekanı var. Köyümüzde ki bunlardan bir tanesi. 960’ı beş veya altı ile çarptığımızda, karşımıza vatandaşlara yiyecek dağıtan merkezi Tafel bolluğu çıkar. Büyük yerleşimlerde ki Tafel’ler de insanlara sıcak çorpa ve yemek gibi hizmetlerde veriliyor. Geçen yıl 2 milyon kişi Tafel’lerden hizmet almış. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birisi sayılan Almanya’da fakir ve fakirliğin sınırın da olan insan sayısı 14 milyonun üstün de! Burada fakirliğin tanımı: Sıcak öğlen yemeği yiyemeyen çocuklar, tatile gidememek, yeterince eğitim alamamak ve memleket standartlarından hakettiği oranda faydalanamamak!

Başta Berlin olmak üzere, Tafel’ler kesinlikle devletten yardım almıyorlar! Sosyal dairenin insanlara yapılan yardımlarda söz sahibi olmasını kabul etmiyorlar. Devletin sosyal yardımıyla barınamayan insanları, Tafel’lere göndermesini istemiyorlar! Kurucu Sabine Werth hanım Almanya’da 30 yıldır artarak, büyüyerek yaşayan Tafel’lerin, verdiği hizmeti toplumun değişen ihtiyaçlarına uyum sağladığı, yani onlarla beraer değiştiği için, bir 30 yıl daha yaşayacağını belirtiyor.

Nehir kıyısında ki komşu köyümüzde oturan Hatice hanım ile günlük yürüyüşlerimiz de karşılaşıyoruz. Yalnız ve çok uzun yürüyor. Önceki gün yaşının yetmişi bulduğunu, yürümekten başka meşgalesinin olmadığından yakındığını duyunca; Türkiye’ye gitmesini önerdik. „Türkiye’ye nasıl gideceğim, kalacak yerim yok ki.“ Hoteller öyle pek pahalı değil, iki üç haftalığına.. „Hotele para nerede? Benim param yok ki! 600 avro veriyorlar. Başka yok.“ Yardım vermiyorlar mı? Kira, elektrik, kalorifer? „Hayır, bana kimse birşey vermiyor. Kocamın parası…. Oğlana veriyorlar….! O çalışamıyor, devamlı tedavi görüyor.“ Hatice hanım 19 yaşında gelmiş, hiç çalışmamış. Eşi oniki yıl önce vefat etmiş. Beraber oturduğu 31 yaşında ki oğlu zihin engellisi, çalışamıyor. Köyümüzde ki yiyecek dağıtılan Tafel’in karşısın da oturuyor. Penceresini de açıp bakmıyor mu!

REKLAM ALANI