İnsanlık dışı davranışlar ve İsrail

İnsanlık dışı terimi oldukça geniş bir anlam taşır ve farklı kişiler, farklı şeyleri bu şekilde tanımlayabilir.

Soykırım, kölelik, insan hakları ihlalleri, kitlesel cinayetler gibi büyük ölçekli şiddet eylemleri v.b.’ni insanlık dışı olarak değerlendirebiliriz.

Çevre tahribatı, biyolojik silah kullanımı, nükleer savaş tehdidi gibi eylemler de insanlık dışı olarak kabul edilebilir.

Son günlerde İsrail ile Hamas arasında yaşanan savaşın arka planında yaşananları, haberler ve sosyal medya aracılığıyla gördükçe ne kadar insanlık dışı olduğunu söylemeden de geçmemek lazımdır.
Özellikle İsrail askerlerinin, Filistin Devletinin Gazze bölgesindeki acımazsız tutumu ve sivilleri hedef alan yaklaşımları tam da buna uygun bir terimdir.

İnsanlık dışı olayların yaptırımı, genellikle hukuk sistemleri ve uluslararası hukuk çerçevesinde ele alınmaktadır. Bu hadiseler, genellikle savaş suçları, insan hakları ihlalleri ve soykırım gibi ciddi suçları içerebilir.

İşte bu tür olaylarla ilgili, bazı yaptırım mekanizmaları devreye girmektedir.

Uluslararası ceza hukuku ve mahkemeleri suçların türüne ve ciddiyetine bağlı olarak hapis cezaları, para cezaları, mal varlığının dondurulması veya seyahat yasağı gibi önlemleri içerebilir.

Ayrıca, uluslararası toplumun bu tür olayları önlemek ve cezalandırmak için diplomatik, ekonomik ve siyasi baskılar kullanma yeteneği de bulunduğu kuşkusuzdur.

El Hak!

Yaptırımlar ve uluslararası tepkiler genellikle karmaşık ve politik bir süreç olduğu da unutulmamalıdır.

İsrail-Filistin çatışmasında yaşanan olaylar, her zaman uluslararası toplumun dikkatini çeken tartışmalı bir konu olmuştur.

Ancak, İsrail’e yönelik yaptırımların uygulanması veya sonuçları, uluslararası siyaset ve diplomasi alanında birçok faktöre bağlıdır.

İsrail’e yönelik yaptırımların uygulanıp uygulanmayacağı ve ne tür yaptırımların uygulanacağı, birçok faktörün birleşiminden etkilenir. Uluslararası toplum, bu tür olaylarla ilgili politika oluştururken çok dikkatli ve dengeli bir yaklaşım benimseyebilir.

Her halükârda İsrail kendine uygulanacak yaptırımlardan sıyırmakta, olan yine masum insanlara olmaktadır.
Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerimde, İsrailoğulları’nın Allah’ın emirlerine aykırı davrandıkları ve peygamberleri inkâr ettiklerini vurgulanır. İsrailoğulları’nın tarihlerindeki isyanları ve günahtan kaçınmamaları sık sık Kur’an da ele alınır.

İsrail’in kuruluşu ve Arap-İsrail çatışması, şüphesiz ki Yahudi-Müslüman ilişkilerini derinlemesine etkilemiştir. Bu çatışma nedeniyle, İsrail – Filistin sorunları gibi siyasi konularda hassas duygular, görüş farklılıkları yıllar öncesinde ortaya çıkmış ve kısa sürede de ortadan kalkmasını kimse beklememelidir.

Netice itibariyle…

İsrail ile Filistin arasında şimdi ateşkes kabul edilse bile bu savaşın daha farklı boyutlarda ilerleyen yıllarda nüksetmeyeceğinin garantisini kimse veremez.

Lakin, yaşanan insanlık dışı eylemlerin hukuksal karşılığı olan cezai müeyyidenin uygulanması gelecekte yaşanması muhtemel olayların önüne geçebilir.

Elbette uygulanabilirse!